BÖLDÜRTMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BÖLDÜRTMEK harflerini içeren 5 harfli 35 kelime bulunuyor. 5 harfli BÖLDÜRTMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BÖLÜM16,
KÜTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)
- Katı maddelerin büyük parçası
- Kitle
- Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği
Birleşik Kelimeler: organik kütle
KÜLTE
- Külçe
- Kayaç
- Demet, bağlam
Birleşik Kelimeler: kırıntı külte, püskürük külte
TÜREL
- Adalet ile ilgili olan
ÜLKER
- Boğa takımyıldızı sınırları içinde bulunan, yedi parlak yıldız ve etrafındaki gaz katmanı ile güzel görünüm veren yıldız kümesi, Yedikızkardeş, Süreyya, Pervin
TÜMEL
- Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan, külli
- Bütün kapsamıyla alınmış olan (önerme), külli, tikel karşıtı
Birleşik Kelimeler: tümel kavram, tümel önerme
ÜTMEK
- Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
- Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek
- Oyunda yenerek bir şey kazanmak, utmak
ÜRKME
- Ürkmek işi, tevahhuş
RÜTBE (Kelime Kökeni: Arapça rutbe)
-
Mertebe, derece, paye
Müfit vatandaş yetiştirmenin kutsi zevki de her rütbenin, her zevkin fevkinde değil midir? - Etem İzzet Benice
-
Subay, astsubay ve polislerin sahip olduğu derece, mevki
Ben de nişancı taburunun subaylarını rütbeleriyle, isimleriyle bilirdim. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: rütbe indirimi, rütbe sıralaması, tenzilirütbe
TÜRBE (Kelime Kökeni: Arapça turbe)
-
Genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı
Çekirge'de Hüdavendigâr türbesini ziyaret ettim. - Ahmet Haşim
Birleşik Kelimeler: türbe eriği
BÜKME
- Bükmek işi
- Bükülmüş kaytan veya iplik
- Vücudun bir bölümünü yanındaki bölüm üzerine kıvırma, germe karşıtı
Birleşik Kelimeler: gıcırı bükme
DÜRME
- Dürmek işi
- Gözleme (II)
- Lahana
BEDÜK
- Çam sakızı
DÜBEL (Kelime Kökeni: Almanca Dubel)
- Vidanın daha sağlam yerleşmesi için duvarlarda açılan deliğe önceden çakılan plastik yuva
- Çapları 4-20 milimetre olan, uçları yarık ve tırtıllı, baş tarafı uca doğru daralan delikli, orta sert veya sert plastikten yapılmış özel kavela
TÖREL
-
Töreye uygun olan
Eski Boğaziçi'nde törel bir yaşama belirmiş, sürmüş, artık sona ermiş. - Selim İleri
- Töre ile ilgili
ÖRMEK
-
İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak veya geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumak
Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o! - Sait Faik Abasıyanık
-
Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak
Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm. - Burhan Felek
-
Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak
Kız saçlarını örmüş.
-
Duvar yapmak veya onarmak
Bu duvarı iki günde ördüler.
-
Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak
Bu yeni zevke göre şiir ve nesir örenler yok. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak
Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz. - Abdülhak Şinasi Hisar