BÖCEKÇİL Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

BÖCEKÇİL harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli BÖCEKÇİL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Böcekçil ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Böcekçil olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BÖCE15, ÖKÇE13, BÖLE12, BÖKE12, ÖBEK12, KÖLE10, ÇİLE7, ÇEKİ7, ELCİ7, ELÇİ7, İÇEL7, İLÇE7, KEÇİ7, LİCE7, CELİ7, BİLE6, BELİ6, EKLİ4, ELİK4, İLKE4, KİLE4

EKLİ

[sıfat]

  • Eklenmiş olan
  • Eki olan

Birleşik Kelimeler: ekli püklü

ELİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Dağ keçisi

    Hızır nazardan koruya, eli ayağı düzgün, elik yavrusundan azgın kara saçlı, gül nakışlı bir kızım dünyaya gelmiştir. - Kemal Bilbaşar

İLKE

[isim]

  • Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip

    İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner

  • Temel bilgi

    Kimyanın ilkeleri.

  • Öge, unsur

    Atomlar cisimlerin ilkeleridir.

  • Davranış kuralı

    Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma. - Nurullah Ataç

[mantık]

  • Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip

Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi

KİLE (Kelime Kökeni: Arapça keyle)

[isim]

  • Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek

    Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile - Halk türküsü

BİLE

[bağlaç]

  • Da, de, dahi

    Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu

[zarf]

[eskimiş]

  • Birlikte

    Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal

[zarf]

  • Üstelik

    Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat

BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)

[edat]

[eskimiş]

  • Evet

ÇİLE (Kelime Kökeni: Farsça çille)

[isim]

  • Zahmet, sıkıntı

    Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu. - Asaf Halet Çelebi

[din bilgisi]

  • Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çile çekmek
  • çile çıkarmak (veya doldurmak)
  • çileden çıkarmak
  • çileden çıkmak
  • çilesi dolmak
  • çileye girmek

Birleşik Kelimeler: çilehane

[isim]

  • İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti
  • Yay kirişi

ÇEKİ

[isim]

  • Tartı
  • Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi

[mecaz]

  • Üzüntü, sıkıntı

[halk ağzında]

  • Kadınların başlarına bağladıkları örtü

    Başı ağrıdığı zamanlar bağladığı beyaz çekiyi çözüp var gücüyle yeniden düğümledi. - Mustafa İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çeki taşı gibi
  • çekiye gelmek
  • çekiye gelmez

ELCİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Bazı yörelerde mevsimlik tarım işçisi toplayıp işçi ile işveren arasında aracılık yapan kimse

    Elci, sen akran, iyi bir oğlan bize avans verecek. - Orhan Kemal

ELÇİ

[isim]

  • Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir
  • Bir uzlaşma sağlamak veya iş bitirmek için birinin yanına gönderilen kimse

[din bilgisi]

  • Peygamber

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elçiye zeval olmaz

Birleşik Kelimeler: büyükelçi, orta elçi

İLÇE

[isim]

  • Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza

    Ankara'nın bir ilçesinde bir yazıhane açtığını duydum sonradan. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: ilçebay

KEÇİ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Geviş getiren memelilerden, eti, sütü, derisi ve kılı için yetiştirilen hayvan(Capra hircus)

[sıfat]

[mecaz]

  • İnatçı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keçide de sakal var
  • keçi geberse de kuyruğunu indirmez
  • keçileri kaçırmak
  • keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar
  • keçinin uyuzu, çeşmenin gözünden su içer
  • keçiye can kaygısı, kasaba et (veya yağ) kaygısı
  • keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur

Birleşik Kelimeler: keçiboynuzu, keçi inadı, keçi mantarı, keçimemesi, keçi postu, keçisağan, keçi sakal, keçisakalı, keçisedefi, keçi söğüdü, keçitırnağı, keçi yemişi, keçi yolu, inatçı keçi, karakeçi, Ankara keçisi, dağ keçisi, günah keçisi, kıl keçisi, Maltız keçisi, tiftik keçisi, yaban keçisi, zekât keçisi

LİCE

[isim]

  • Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri

KÖLE

[isim]

[tarih]

  • Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse, kul, esir(I)
  • Birinin emri altında bulunan, özgür olmayan kimse

[mecaz]

  • Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse

    İçkinin kölesi. Paranın kölesi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kölen (veya kulun) olayım!
  • köleniz (veya köleleri)

Birleşik Kelimeler: toprak kölesi

BÖLE

[isim]

[halk ağzında]

  • Teyze kızı
  • Amca, dayı, hala çocuğu