BÖCEKLER Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
BÖCEKLER harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli BÖCEKLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BÖCE15,
EREK
-
Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef
Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat
Birleşik Kelimeler: erek bilimi
ERKE
- Enerji
- Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü
ELEK
-
Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç
Evden bir elek getirilecek, eleğin kenarına bir sopa konup kaldırılacak. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- elekten geçirmek
Birleşik Kelimeler: norton eleği
KERE (Kelime Kökeni: Arapça kerre)
-
Kez, yol, defa, sefer
Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: bin kere, bir kere, kırk kere, milyon kere, otuz kere, yüz kere
KELE
- Boğa, tosun
Ata Sözleri ve Deyimler
- keleye çekmek
LEKE (Kelime Kökeni: Farsça leke, lekke)
-
Kirliliği gösteren iz
Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk
Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı. - Ömer Seyfettin
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk
-
Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe
Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu. - Halide Edip Adıvar
- Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- leke etmek
- leke getirmek
- leke olmak
- leke sürmek
Birleşik Kelimeler: Güneş lekeleri, güneş lekesi, sandık lekesi
REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)
- Gerçek
BERE
- Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
- Herhangi bir şeyde görülen ezik, çizik
-
Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık
Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
BERK
- Sert, katı
- Sağlam
KEBE
-
Kısa kepenek
Eşek gitti. Üstünde yeni kebe de vardı. - Memduh Şevket Esendal
ERCE
-
Er gibi, ere yakışır bir biçimde
Şu değişik hâllerin hepsinden erce, erkekçe istifade etmelidir. - Ahmet Midhat
- Erken, erken olarak
ECEL (Kelime Kökeni: Arapça ecel)
-
Hayatın sonu, ölüm zamanı
Vaktinize hazır olun / Ecel vardır gelir bir gün - Yunus Emre
Ata Sözleri ve Deyimler
- ecel aman verirse
- ecele çare bulunmaz
- ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane
- eceli gelen (veya yaklaşan) köpek cami (veya mescit) duvarına (veya avlusuna) siyer (veya işer)
- eceli gelmek
- eceline susamak
- eceliyle ölmek
Birleşik Kelimeler: ecel beşiği, ecel şerbeti, ecel teri
CEBE (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Zırh
- Silah
KÖLE
- Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse, kul, esir(I)
- Birinin emri altında bulunan, özgür olmayan kimse
-
Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse
İçkinin kölesi. Paranın kölesi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kölen (veya kulun) olayım!
- köleniz (veya köleleri)
Birleşik Kelimeler: toprak kölesi
KÖRE (Kelime Kökeni: Farsça kūre)
- Karınca yuvası
- Demirci körüğünün, kömürlerin yandığı bölüme açılan deliği