BUZCULUK ile Oluşan Kelimeler (BUZCULUK Kelime Türetme)

BUZCULUK harflerinden oluşan 21 kelime bulunuyor. BUZCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Buzculuk kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

BUZCULUK19

7 Harfli Kelimeler

UCUZLUK16

6 Harfli Kelimeler

BULUCU14, BUZLUK13, KUZULU12

5 Harfli Kelimeler

BUZCU15, BUZLU12, BUZUL12, UZLUK10

4 Harfli Kelimeler

UCUZ12, BLUZ10, KUZU9, KULU6

3 Harfli Kelimeler

BUZ9, KUZ7, CUK7, BUL6, ULU5, KUL4

2 Harfli Kelimeler

UZ6, BU5

KUL

[isim]

  • Tanrı'ya göre insan

    Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez.

[tarih]

  • Köle

    Kendisi kabilenin beyinin kullarından birinin kızıydı. - Halide Edip Adıvar

[tarih]

  • Karavaş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kula kul olmak
  • kul etmek
  • kul köle olmak
  • kul kusursuz olmaz
  • kul olmak
  • kul sıkışmayınca (veya daralmayınca veya bunalmayınca) Hızır yetişmez
  • kulunuz

Birleşik Kelimeler: kul cinsi, kul hakkı, kul kâhyası, kul kethüdası, kul oğlanı, kuloğlu, kul taksimi, kul yapısı, buyruk kulu, emir kulu, kapı kulu

ULU

[sıfat]

  • Erdemleri bakımından çok büyük, yüce

    Aile uluları arasında buna bir çare bulmak için dertleşmeler olur. - Reşat Nuri Güntekin

  • Çok yüksek, çok büyük olan (şey)

    Dökülen meyvelerinden fazla, açılmış çiçekleri bulunan bir ulu ağaç. - İbrahim Alâeddin Gövsa

BU

[sıfat]

  • Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz

    Hiçbiri bu çocukların eline su dökemez. - Ahmet Ümit

[zamir]

  • En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz

    Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi. - Reha Mağden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bu abdestle daha çok namaz kılınır
  • bu denli
  • bu kadar
  • bu kadar kusur kadı kızında da bulunur
  • bu minval üzere
  • buna değdi (idi) buna değmedi (idi) demek
  • bunda bir iş var
  • bundan
  • bundan iyisi can sağlığı
  • bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
  • bu sıcağa kar mı dayanır?
  • bu yana

Birleşik Kelimeler: bu açıdan, bu arada, bu bakımdan, bu cümleden, bu gidişle, bu gözle, bu haysiyetle, bu kabîl, bu meyanda, bu sefer, bu takdirde, bu takım, bu türlü, bu yönden, bu yüzden, bununla beraber, bununla birlikte, işbu, o bu, şu bu

KULU

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

BUL

[isim]

  • Yalnız iki geniş yüzü testere ile düzeltilmiş tahta

UZ

[sıfat]

  • İyi, güzel
  • İşe yatkın, becerikli, mahir

Birleşik Kelimeler: eli uz

[zarf]

  • Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz

Birleşik Kelimeler: uzgören, uzgörür, uz iletişim

KUZ

[sıfat]

[eskimiş]

  • Gölgede kalan (yan)

CUK

[zarf]

  • "Tam yerine denk gelmek, uygun gelmek, yakışmak" anlamlarındaki cuk oturmak deyiminde geçen bir söz

KUZU

[isim]

  • Koyun yavrusu

    Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak. - Ömer Seyfettin

  • Bir meyve ve sebzeye bitişik olan küçük meyve veya sebze

[argo]

  • Deneyimsiz, toy kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kuzu çevirmek
  • kuzu gibi
  • kuzu gibi olmak
  • kuzu kesilmek
  • kuzum!
  • kuzu postuna bürünmek

Birleşik Kelimeler: kuzu dişi, kuzu eti, kuzugöbeği, kuzu ıspanak, kuzu kapama, kuzu kapısı, kuzu kestanesi, kuzukulağı, kuzu kuzu, kuzu mantarı, kuzu pıtrağı, kuzu sarmaşığı, kınalı kuzu, ana kuzusu, kaptanpaşakuzusu, süt kuzusu

BUZ

[isim]

  • Donarak katı duruma gelmiş su

    Hep kar yağmıştı, her yer buzdu. - Tarık Dursun K.

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok soğuk bir etki uyandıran (şey veya kimse)

    Bu romanın neresini beğendiniz? Buz!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • buz bağlamak
  • buz gibi
  • buz gibi soğumak
  • buz kesilmek
  • buz kesmek
  • buzlar çözülmek
  • buz tutmak
  • buz üstüne yazı yazmak

Birleşik Kelimeler: buzçözer, buz dağı, buz dansı, buz demiri, buzdolabı, buz duvarı, buzhane, buz hokeyi, buz ışığı, buz kalıbı, buz kayığı, buzkıran, buz pateni, buz serabı, buz sisi, buz torbası, buz yalağı, deniz buzu

UZLUK

[isim]

  • Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet

Birleşik Kelimeler: el uzluğu

BLUZ (Kelime Kökeni: Fransızca blouse)

[isim]

  • Vücudun üst bölümüne giyilen, genellikle ince kumaştan yapılan veya iplikten örülen kadın giysisi

    Sarı renkte incecik bir örme bluz giymiş. - Refik Halit Karay

KUZULU

[sıfat]

  • Kuzusu olan (koyun)
  • Kendisine bitişik olarak aynı cinsten küçük tanesi olan (meyve ve sebze)

BUZLU

[sıfat]

  • Buz tutmuş, buz bağlamış olan

    Şimdi o, buzlu Erzurum yaylalarında bir fırkaya kumandan gidiyor. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Buz içinde tutularak, içine buz katılarak soğutulmuş

    Birer bardak buzlu su içerler. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: buzlu cam, buzlu çay, buzlu duman

BUZUL

[isim]

[coğrafya]

  • Kutup bölgelerinde veya dağ başlarında bulunan büyük kar ve buz kütlesi, cümudiye

Birleşik Kelimeler: buzul bilimi, Buzul Çağı, Buzul Dönemi, buzul kar, buzul kaynağı, buzul masası, buzul seli, buzul taş, sahanlık buzulu