BUZAĞILAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BUZAĞILAMAK harflerini içeren 6 harfli 33 kelime bulunuyor. 6 harfli BUZAĞILAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BUZAĞI20, BUKAĞI17, KAZAĞI17, MAĞAZA17, BAĞLIK16, BAĞLAM16, MUĞLAK15, AĞALIK14, AĞLAMA14, MAKBUZ13, BAZALI12, BAZUKA12, KILBAZ12, ZAMBAK12, KAZIMA11, UZAMAK11, ZAMKLI11, AZALMA10, BULMAK10, BULAMA10, KAZALI10, MAKBUL10, ABLUKA9, BALAMA9, KUMALI9, MABLAK9, AMALIK8, IKLAMA8, KALABA8, KABALA8, KAMALI8, ULAMAK8, AKLAMA7

AKLAMA

[isim]

  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi

ÂMÂLIK

[isim]

  • Görme engellilik

IKLAMA

[isim]

  • Iklamak işi

KALABA (Kelime Kökeni: Arapça ġalebe)

[isim]

[halk ağzında]

  • Kalabalık

KABALA (Kelime Kökeni: İngilizce cabala)

[isim]

  • Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı

[din bilgisi]

  • Yahudilerde, yazılı olarak konulmuş olan Tanrı kanunlarının yanında, ağızdan ağıza geçen din buyruklarının, İbrani felsefesinin ve efsane yazılarının tamamı

[din bilgisi]

  • Bu öğretinin yandaşlarının tamamı

[zarf]

[ticaret]

  • Götürü, toptan

KAMALI

[sıfat]

  • Kaması olan

    Kamalı top.

ULAMAK

[-e]

[-i]

  • Eklemek, katmak, ilave etmek

ABLUKA (Kelime Kökeni: İtalyanca abloco)

[isim]

[askerlik]

  • Kuşatma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abluka altında tutmak
  • abluka etmek (veya ablukaya almak)
  • ablukayı kaldırmak
  • ablukayı yarmak

BALAMA

[isim]

[tiyatro]

  • Orta oyununda Rum tipi
  • Karagöz, matiz ve külhanbeyi tipleri tarafından yabancı ülkelerin tiplerine seslenirken kullanılan söz

KUMALI

[sıfat]

  • Kuması olan

MABLAK (Kelime Kökeni: Arapça miblaʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Hamur, merhem, boya vb. şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan alet
  • Aşure kazanlarını karıştırmakta kullanılan, uzun saplı ve yayvan uçlu tahta kepçe

AZALMA

[isim]

  • Azalmak işi, eksilme, tenakus

    Şu hayatta azalması gerektiğini öğrendiği an inadına çoğalan, cabadan doğuran bir şey varsa o da evhamdır. - Elif Şafak

BULMAK

[-i]

  • Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak

    Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor. - Halide Edip Adıvar

  • Bir şeyi elde etmek
  • Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek

    Paramı buldum.

  • Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek

    Şu kuvvetin, cevherin sırrını bulmaya çalışıyorum. - Sait Faik Abasıyanık

  • İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek
  • İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak

    Kadınlık namına düşündüğüm şeylerin hiçbirini karımda bulamadım. - Ömer Seyfettin

  • Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak

    Böylece yılın ortasını bulduk. - Refik Halit Karay

  • Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak

    Ben de bunu akıllıca buldum. - Memduh Şevket Esendal

  • Seçmek

    Bazen onlara yeni ve güzel kıyafetler buluyor. - Halide Edip Adıvar

  • Sağlamak, temin etmek

    Sen otur ye, ben yatarken, kendim bir şeyler bulur, yerim. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]

  • Cezaya uğramak

    Eden bulur.

  • Hatırlamak

    Bir türlü bulamadım caminin ismini dersem inanır mısınız? - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bula bula bunu (onu veya bir şeyi veya birini) bulmak
  • buldukça bunar (veya bulmuş da bunuyor)
  • buldum bilemedim, bildim bulamadım
  • bulup buluşturmak

Birleşik Kelimeler: bultak, yolbul, yönbul, ara bulmak

BULAMA

[isim]

  • Bulamak işi
  • Genellikle üzüm şırasının kaynatılması ile yapılan koyu pekmez

    Atlar, arabalar, dalkavuklar arasında geçen debdebelerle şimdiki kırk paralık bulama, altmış paralık peynir müşterilerine meram anlatmak arasında ne büyük tezat vardı. - Ömer Seyfettin

KAZALI

[sıfat]

  • Kazaya yol açan, sakıncalı, tehlikeli
  • Kaza geçirmiş olan

    Kazalı otomobil.

  • İlçesi olan

    Üç kazalı bir il.