BUYURGANLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
BUYURGANLIK harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli BUYURGANLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BAYGIN15,
KURALI
-
Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)
Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın
BUNLAR
-
Bu zamirinin çokluk biçimi
Bunlar, matbaada basılan ve dağıtımı yapılan dergilerdi artık. - Ayla Kutlu
BUKRAN (Kelime Kökeni: Arapça buḳrān)
- Saraçların kullandığı yün kırpıntısı
BALKIR
- Parıltı
- Şimşek
KURBAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳurbān)
-
Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan
Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli. - Yusuf Ziya Ortaç
-
İçtenliği belirten bir seslenme sözü
Kurban! Nerede kaldın?
-
Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse
Hava kurbanları.
-
Bir kazada veya felakette ölen kimse
Vardar, her sene Üsküp'ten beş on kurban alan bir nehirdi. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse
Benim gibi nice kızlar beyaz kadın ticaretinin kurbanı olmuşlardır. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- kurban etmek
- kurban gitmek
- kurbanı olmak
- kurban kesmek
- kurban olayım!
- kurban olmak
- kurban vermek
Birleşik Kelimeler: Kurban Bayramı, kurban eti, can kurban, komplo kurbanı, vazife kurbanı
KALBUR (Kelime Kökeni: Arapça ġirbāl)
- Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalbura çevirmek
- kalbura dönmek
- kalburdan geçirmek
- kalbur gibi
- kalburla su taşımak
Birleşik Kelimeler: kalburabastı, kalbur kemiği, kalburüstü, mısır kalburu
NALBUR (Kelime Kökeni: Arapça naʿl + Farsça -ber)
- At nalı yapan demirci
- Çivi, kilit, menteşe gibi yapı işlerinde kullanılan şeyleri satan kimse, hırdavatçı
YANLIK
- Kahvaltıda ve diğer öğünlerde ana yiyeceğin yanında verilen çerez türü veya domates, salatalık vb. yiyecekler
YARLIK
- Ferman
BURALI
-
Bu memleketli, bu yerin halkından olan kimse
Siz buralıya benzemiyorsunuz. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: şuralı buralı
BUNLUK
- Bunalım, sıkıntı
UYANIK
-
Uyumamış, bidar
Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu. - Attila İlhan
- Uykudan uyanmış
-
Açıkgöz, kurnaz, cingöz
Ayrıca son derece zeki ve uyanık bir genç kız vardı. - Haldun Taner
- Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız
-
Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili
Zeki ve uyanık kişilerle dostluk kadar iyi bir şey olamaz. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: uyur uyanık
UYAKLI
- Uyağı bulunan, kafiyeli, mukaffa
URBALI
-
Giysili
Yeşil urbalı, yeniçeri kılıklı bir alay herif de karşıdan gelmişler. - Ercüment Ekrem Talu
YUKARI
- Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı
-
Yetkili kimse
Emir yukarıdan gelince çaresiz kaldık.
-
Benzerleri arasında üstte bulunan
Yukarı kat.
-
Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan
O bizden yukarı sınıftandı.
-
Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
Yukarı, kocasının odasına çıktı. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal
Birleşik Kelimeler: yukarı mahalle, aşağı yukarı, başyukarı, bayır yukarı, çiviyukarı, yokuş yukarı, aşağılı yukarılı