BURUŞTURUVERME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
BURUŞTURUVERME harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli BURUŞTURUVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Buruşturuverme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Buruşturuverme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
VURU12,
ETER (Kelime Kökeni: Fransızca éther)
- Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar
- Hekimlikte kullanılan, çok uçucu, renksiz ve kendine özgü kokusu olan bir sıvı, lokman ruhu
- Bir tür organik yağ çözücü
TERE (Kelime Kökeni: Farsça tere)
- Turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki (Lepidium sativum)
Birleşik Kelimeler: çayır teresi, su teresi, yaban teresi
ERME
- Ermek işi
ETME
- Etmek işi
Ata Sözleri ve Deyimler
- etme bulma dünyası
EMET
- Kütahya iline bağlı ilçelerden biri
MERT (Kelime Kökeni: Farsça merd)
-
Yiğit
Merttir, yiğittir, yüreği de bileği de pektir. - Tarık Buğra
- Sözünün eri, güvenilir (kimse), erkek
Birleşik Kelimeler: merdikıpti, civanmert
BERE
- Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
- Herhangi bir şeyde görülen ezik, çizik
-
Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık
Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
EBET (Kelime Kökeni: Arapça ebed)
-
Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk
İşte bu, ezelden bilinmemiş, ebede kadar bilinmeyecektir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: ezel ebet
MURT (Kelime Kökeni: Farsça mūrd)
- Mersin ağacının yazın olgunlaşan, bezelye büyüklüğünde, morumsu siyah, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi
UMRE (Kelime Kökeni: Arapça ʿumre)
- Hac mevsimi dışında Kâbe'yi ve Mekke'nin öbür kutsal yerlerini ziyaret etme
EBRU (Kelime Kökeni: Farsça ebrī)
- Kâğıt süslemeciliğinde kitre, kola vb. yapıştırıcılarla yoğunlaştırılmış su üzerine, neft yağı ile sulandırılmış yağlı boya damlatılarak yapılan ve kâğıda geçirilen süs
UMUT
-
Ummaktan doğan duygu, ümit
Bu umudum şimdi yavaş yavaş ölüyor. - Halide Edip Adıvar
-
Bu duyguyu veren kimse veya şey, ümit
Kızı onun tek umuduydu.
- Olması beklenilen veya olacağı düşünülen şey, ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- umuda düşmek
- umuda kapılmak
- umudu (veya umudunu) üzmek
- umudu boşa çıkmak
- umudu kırılmak
- umudunu kesmek
- umudunu kırmak
- umudu sönmek
- umut bağlanmak
- umut beslemek
- umut bırakmak
- umut etmek
- umut kesmek
- umut serpmek
- umut uyanmak
- umut vermek (veya vadetmek)
Birleşik Kelimeler: umut dünyası, umut ışığı, umut kapısı, umut kırıklığı, umut taciri
UMUR (Kelime Kökeni: Arapça umūr)
-
Aldırış etme, önem verme
Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim? - Attila İlhan
Ata Sözleri ve Deyimler
- umurumda değil
- umurumun teki
- umurunda olmamak
-
İşler
Artık siyaset ve hükûmet umurunu erbabına bırak! - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: umurgörmüş
BUUT (Kelime Kökeni: Arapça buʿd)
- Boyut
- Uzunluk
BURU
- Sancı, buruntu
Ata Sözleri ve Deyimler
- burusu tutmak (veya tutulmak)