BUNGUNLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

BUNGUNLAŞTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 157 kelime bulunuyor. 7 harfli BUNGUNLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BURUŞMA15, BULUŞMA15, KUMBAŞI15, ŞANTUNG15, BURGATA14, BUNALIŞ14, BULANIŞ14, BULAŞIK14, BULAŞMA14, BARIŞMA14, BAŞARIM14, BAKIŞMA14, KUBAŞMA14, KABURGA14, ABARTIŞ13, BAŞKURT13, BAŞAKLI13, BAŞALTI13, GURLAMA13, ILGAMAK13, IRGAMAK13, IRGANMA13, KUMAŞLI13, KANGURU13, KARGIMA13, KABARIŞ13, KALGIMA13, AŞILMAK12, AŞINMAK12, AŞIRMAK12, AŞIRTMA12, AŞTIRMA12, ATANMIŞ12, ATIŞMAK12, ATILGAN12, ALMAŞIK12, ALINGAN12, ALIŞMAK12, BURULMA12, BUNALIM12, BULUNMA12, GIRNATA12, GIRTLAK12, KIŞLAMA12, KUŞANMA12, KUŞANTI12, KUŞATMA12, KAŞINMA12, KARIŞMA12, KATIŞMA12, LANGIRT12, MUTABIK12, MURABIT12, MAŞALIK12, ŞIRLAMA12, ŞUTLAMA12, TUŞLAMA12, TULUMBA12, TANIŞMA12, TAKIŞMA12, TAŞIRMA12, TAŞINMA12, TAŞIMAK12, UTANGAN12, URLAŞMA12, ULAŞMAK12, ANLAŞIK11, ANLATIŞ11, ALIŞKAN11, ALTIŞAR11, AKTARIŞ11, BUNALTI11, BUNAMAK11, BUNALMA11, BULUNAK11, BULAMAK11, BULANIK11, BULANTI11, BULATMA11, BULANMA11, BARINMA11, BALKIMA11, BAKINMA11, BAKILMA11, BIRAKMA11, BATIRMA11, KUMBARA11, KUBARMA11, KAMBURA11, KANATIŞ11, KARAŞIN11, KAŞARLI11, MARABUT11, TAMBURA11, TARANIŞ11, TAŞAKLI11, TAŞRALI11, ARMUTLU10, ABARTIK10, BURTLAK10, BARINAK10, BATAKLI10, KURULMA10, KURUTMA10, KUANTUM10, KABARTI10, MURATLI10, TABANLI10, UTULMAK10, UNUTMAK10, ULUTMAK10, ARINMAK9, ARITMAK9, ANLATIM9, ANMALIK9, ANILMAK9, ANIRMAK9, ANIRTMA9, ATILMAK9, ALINMAK9, AKTARIM9, KITLAMA9, KINANMA9, KINLAMA9, KURNALI9, KUTLAMA9, KANIRMA9, KARILMA9, KARINMA9, KALINMA9, KATILMA9, KATMALI9, MUTLAKA9, MARKALI9, MANKURT9, NALBANT9, RANTABL9, RAKAMLI9, TIKANMA9, TINLAMA9, TIKLAMA9, TURLAMA9, TURANLI9, TANINMA9, TANIMAK9, TANILMA9, TAKINMA9, TAKILMA9, UTANMAK9, ULANMAK9, UNUTKAN9, UNLANMA9, UNLAMAK9, KIRANTA8, KANATLI8, KARALTI8, TARAKLI8

KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)

[sıfat]

  • Saçları ağarmaya başlamış (erkek)

    Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal

  • İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Kırlaşmış (saç, sakal)

    Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin

KANATLI

[sıfat]

  • Kanadı olan

    Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: eş kanatlı

KARALTI

[isim]

  • Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet

    Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz

  • Hafif karanlık
  • Leke

TARAKLI

[sıfat]

  • Tarağı olan
  • Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  • Yol yol nakışlı

    Taraklı kumaş.

  • Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

ARINMAK

[nesnesiz]

  • Temizlenmek
  • Katışıksız, arı (I) duruma gelmek

    Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır. - Nermi Uygur

[mecaz]

  • Rahatlamak

    Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

ANLATIM

[isim]

  • Anlatma işi
  • Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade

    Türkçesinde bir tutukluk vardır ama anlatımındaki sıcaklık bütün aksaklıkları bir anda silip yok eder. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: anlatım bilimi, anlatım bilimsel, anlatım tonu

ANMALIK

[isim]

  • Anılmak üzere verilen nesne, hatıra, yadigâr, bergüzar

ANILMAK

[nesnesiz]

  • Anma işine konu olmak, hatırlanmak

    Oğlakçı köyünün Kerem dede diye anılan beyaz sakallı, güzel yüzlü âşık bir şairi varmış. - Halide Edip Adıvar

ANIRMAK

[nesnesiz]

  • Eşek bağırmak

ANIRTMA

[isim]

  • Anırtmak işi

ATILMAK

[-den]

  • Atma işine konu olmak

    O romanlarda kırpılan, atılan yerler var mıdır? - Adalet Ağaoğlu

[-e]

  • Saldırmak, hücum etmek

    Düşmanın üzerine atıldı.

[nesnesiz]

  • Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak

    Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]

  • Başlamak

    Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar. - Falih Rıfkı Atay

[-e]

  • Bir işe girişmek

[nesnesiz]

  • Patlatılmak

    Silah atıldı. Top atıldı.

  • Bir yerden, görevden veya işten uzaklaştırılmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılan ok geri dönmez

ALINMAK

[-e]

[nesnesiz]

  • Alma işi yapılmak

    Mahalle mektebinden alınmış, rüştiyeye verilmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Elde edilmek

    Her biri gerçek hayattan alınmış birer gerçek olmak. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[-den]

  • Uyarlanmak

[-e]

[-den]

[mecaz]

  • Bir sözün, bir davranışın kendisine söylediğini veya yapıldığını sanarak incinmek, kırılmak

    Emekli ajan, alınmış gibi maun masanın arkasında oturan kişiyi süzdü. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: açığa alınmak

AKTARIM

[isim]

  • Aktarma işi, nakil

[ruh bilimi]

  • Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması

Birleşik Kelimeler: kan aktarımı, para aktarımı, organ aktarımı

KITLAMA

[isim]

  • Kıtlamak işi
  • Küçük parçalara ayrılmış şekeri ağızda tutarak çay içme biçimi, kırtlama

[zarf]

  • Küçük parçalara ayrılmış şekeri ağızda tutarak

Birleşik Kelimeler: kıtlama şekeri