BUNAYIVERMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BUNAYIVERMEK harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli BUNAYIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MIRNAV14, VURMAK14, KIRNAV13, VERMEK13, BUYMAK12, BARYUM12, KERVAN12, REVNAK12, UYARIM11, BURKMA10, BURMAK10, BUNMAK10, KURMAY10, KAMBUR10, RENYUM10, UYANIK10, YUNMAK10, YUKARI10, BUKRAN9, BARMEN9, KURBAN9, KAMBER9, MEYANE9, MAKBER9, YENMEK9, YERMEK9, BANKER8, KERMEN7, KEMANE7, ARKEEN6

ARKEEN (Kelime Kökeni: Fransızca archéen)

[isim]

[jeoloji]

  • Kambriyumlardan önce oluşan en eski yer katı

KERMEN

[isim]

[tarih]

  • Kale

KEMANE (Kelime Kökeni: Farsça kemāne)

[isim]

[müzik]

  • Keman ve kemençe yayı

[müzik]

  • Bir tür halk çalgısı
  • Delgi veya küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç

[denizcilik]

  • Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım

Birleşik Kelimeler: kemane balığı, kemane çekme, kabak kemane

BANKER (Kelime Kökeni: Fransızca banquier)

[isim]

  • Banka sahibi
  • Para, altın vb. taşınır değerlerin ticaretiyle uğraşan kimse

    Parayı aldıktan sonra harekete geçmediğinden aleyhine banker tarafından dava açılıyor. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Çok zengin kimse

BUKRAN (Kelime Kökeni: Arapça buḳrān)

[isim]

  • Saraçların kullandığı yün kırpıntısı

BARMEN (Kelime Kökeni: Fransızca barman)

[isim]

  • Barda içki hazırlayıp sunan kimse

KURBAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳurbān)

[isim]

[din bilgisi]

  • Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan

    Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]

[halk ağzında]

  • İçtenliği belirten bir seslenme sözü

    Kurban! Nerede kaldın?

[mecaz]

  • Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse

    Hava kurbanları.

[mecaz]

  • Bir kazada veya felakette ölen kimse

    Vardar, her sene Üsküp'ten beş on kurban alan bir nehirdi. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse

    Benim gibi nice kızlar beyaz kadın ticaretinin kurbanı olmuşlardır. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kurban etmek
  • kurban gitmek
  • kurbanı olmak
  • kurban kesmek
  • kurban olayım!
  • kurban olmak
  • kurban vermek

Birleşik Kelimeler: Kurban Bayramı, kurban eti, can kurban, komplo kurbanı, vazife kurbanı

KAMBER (Kelime Kökeni: Arapça ḳanber)

[isim]

[eskimiş]

  • Sadık köle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kambersiz düğün olmaz

MEYANE (Kelime Kökeni: Farsça miyāne)

[isim]

  • Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meyanesi gelmek

MAKBER (Kelime Kökeni: Arapça maḳber)

[isim]

[eskimiş]

  • Mezar

    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın / Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın - Mehmet Akif Ersoy

YENMEK

[-i]

  • Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek

    Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Kazanmak, ütmek

[mecaz]

  • Tutmak, bastırmak

    Öfkemi yenmek için Ömer ile konuşuyorum, ona kaplan avı hikâyeleri anlatıyorum. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]

  • Yemek işine konu olmak

    Yemekler yenmiş. Bu meyve yenmez.

  • Aşınmak

    Ökçesi yenmiş ayakkabıların üstünde çamurlu paçaları lime lime sarkıyordu. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yenene içilene bakılmamak

YERMEK

[-i]

  • Kötülüklerini söylemek, zemmetmek
  • Birinin veya bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı
  • Beğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek

Birleşik Kelimeler: kireçyeren

BURKMA

[isim]

  • Burkmak işi

BURMAK

[-i]

  • Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek

    Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar. - Reşat Nuri Güntekin

  • İğdiş etmek
  • Ağza kekre tat vermek

    Bu ayva ağzımı burdu.

  • Mide, bağırsak sancımak
  • Acıtmak

BUNMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Beğenmemek, azımsamak, küçümsemek