BULUŞTURUVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BULUŞTURUVERME harflerini içeren 5 harfli 36 kelime bulunuyor. 5 harfli BULUŞTURUVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Buluşturuverme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Buluşturuverme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
VURUŞ16,
METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
-
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi
İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay
- Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)
-
Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit
- Uğursuz
RULET (Kelime Kökeni: Fransızca roulette)
-
Bir bilyenin, dönmekte bulunan derin tepside yazılı numaralarından ve siyah ile kırmızı renklerden birinin üzerinde durmasıyla kazananı belirten kumar aracı ve bununla oynanan kumar
Oyuncakçı dükkânından satın alınmış, çocuk işi teneke bir makine ile dün gece cumhur cemaat rulet oynamıştık. - Refik Halit Karay
- Pastacı, terzi vb.nin kullandığı dişli, küçük demir çark
Birleşik Kelimeler: Rus ruleti
REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)
- Aruz ölçülerinden biri
- Klasik Türk müziğinde bir usul
TEMEL (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü
Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor. - Halide Edip Adıvar
- Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur
-
En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz
Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır. - Burhan Felek
-
Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler
Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- temel atmak
- temel kakmak
- temel tutmak
Birleşik Kelimeler: temel bilimler, temel cümle, temel çivisi, temel direği, temel direk, temel duruş, temel duvarı, temel eğitim, temel haklar, temel harf, temel kazısı, temel öğretim, temel önerme, temel sayılar, temel taşı, temel tümce
TELEM (Kelime Kökeni: Fransızca téléimprimeur sözünün kısaltılmış biçimi)
- Bir metnin doğrudan doğruya gönderilmesini ve alıcı olarak basımevi harfleriyle yazılmasını sağlayan araç
TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)
- Bir tür yaban turpu
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
BETER (Kelime Kökeni: Farsça bedter)
-
Daha kötü, çok kötü
Çöller, Yemen ellerinden beter imiş. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- beter etmek
- beterin beteri var
Birleşik Kelimeler: besbeter, beş beter
ELBET (Kelime Kökeni: Arapça elbet)
-
Elbette
Gelirken de elbet bir şeyler getiriyor yanında. - Elif Şafak
TEBER (Kelime Kökeni: Farsça teber)
- Balta
- Bazı dervişlerin taşıdıkları sapı uzun, keskisi ayça biçiminde, küçük ve hafif balta
- Meşin kesmek için kullanılan araç
MUTLU
-
Mutluluğa erişmiş olan, ongun(I), saadetli, bahtiyar, berhudar, mesut
Beni orada sıcak bir yuva, huzurlu konuklar, mutlu bir kadın bekliyor. - Reha Mağden
-
Mutluluk veren
Mutlu bir olay.
Ata Sözleri ve Deyimler
- mutlu etmek (veya kılmak)
- mutlu olmak
RUBLE (Kelime Kökeni: Rusça)
- Beyaz Rusya ve Rusya Federasyonu'nda kullanılan para birimi
TULUM
- Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi
-
Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda
Ben zatınıza tulum şişirmesini öğreteyim, siz de bana kemançeyi öğretin. - Osman Cemal Kaygılı
- Tüp
-
Göğüs ve pantolon bölümü bitişik giysi
Kardeşimin sırtında kadife tulumu yerine askılı, eski, soluk, paçaları dizlerine kadar inen şortu var. - Adalet Ağaoğlu
-
Şişman, tombul
Bir şeyim yok doktor, bu yaşta annem gibi tulum olacak değilim ya! - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- tulum çıkarmak
- tulum çıkmak
- tulum gibi
Birleşik Kelimeler: tulum peyniri, uyku tulumu, yağ tulumu
BUTLU
- Budu olan
Birleşik Kelimeler: etli butlu
BULUT
-
Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığın
Mavi maviydi gökyüzü / Bulutlar beyaz beyazdı / Boşluğu ve üzüntüsü / İçinde ne garip bir yazdı - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
Herhangi bir şeyden oluşan yoğun yığın
Ortalık sarı bir toz bulutu içinde. - Adalet Ağaoğlu
-
Keder, endişe
Gazi'nin şen çehresi üstünden ciddi bir düşüncenin bulutu geçer gibi oldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- bulut gibi
- bulut olmak
- buluttan nem kapmak
Birleşik Kelimeler: karabulut, kara bulut, katman bulut, kızgın bulut, küme bulut, saçak bulut, sedefsi bulut, yığın bulut, toz bulutu, yağmur bulutu