BULUŞTURMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BULUŞTURMAK harflerini içeren 6 harfli 28 kelime bulunuyor. 6 harfli BULUŞTURMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞUURLU12, TUMŞUK12, BUUTLU11, KUŞMAR11, MATRUŞ11, BURKMA10, BURMAK10, BULMAK10, KUŞLAR10, KARTUŞ10, KAMBUR10, MAKBUL10, TAMBUR10, UMUTLU10, BULTAK9, KUTULU9, KURULU9, KURUMA9, KALBUR9, RUMLUK9, UTULMA9, UTKULU9, ULUTMA9, ULUMAK9, KURTLU8, KUMRAL8, MUTLAK8, MAKTUL8

KURTLU

[sıfat]

  • İçinde kurt bulunan, kurtlanmış

    Bunlar düşmüş, buruşmuş, iyi değil, kurtludurlar. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Yerinde rahat duramayan, sürekli kıpırdanan (kimse)

KUMRAL

[isim]

  • Koyu sarı veya açık kestane rengi

[sıfat]

  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak

MUTLAK (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳ)

[sıfat]

  • Salt

    Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum. - Halide Edip Adıvar

[felsefe]

  • Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık

[zarf]

  • Kesinlikle

    Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır. - Cemil Meriç

Birleşik Kelimeler: mutlak değer, mutlak mera, mutlak nem, mutlak sıcaklık, mutlak sıfır

MAKTUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtūl)

[sıfat]

  • Öldürülmüş, öldürülen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maktul düşmek (veya olmak)

BULTAK

[isim]

  • Bir ile üç yaş grubu için oluşturulmuş, üzerinde çeşitli biçimlerin ve uygun parçalarının bulunduğu zekâ oyunu

KUTULU

[sıfat]

  • Kutusu olan

Birleşik Kelimeler: kutulu telefon

KURULU

[sıfat]

  • Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş

    Herkes kendini damlara, kurulu cibinliklerin içine atardı. - Burhan Günel

Birleşik Kelimeler: kurulu düzen

KURUMA

[isim]

  • Kurumak işi

    O zaman güneşe bakan bu güzelim çayırlara oturup kurumayı bekliyorduk. - Ayla Kutlu

[kimya]

  • Boyanın çözücüsünün buharlaşması veya bağlayıcısının kimyasal tepkime gibi çeşitli yollarla sert bir film oluşması

KALBUR (Kelime Kökeni: Arapça ġirbāl)

[isim]

  • Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalbura çevirmek
  • kalbura dönmek
  • kalburdan geçirmek
  • kalbur gibi
  • kalburla su taşımak

Birleşik Kelimeler: kalburabastı, kalbur kemiği, kalburüstü, mısır kalburu

RUMLUK

[isim]

  • Rum olma durumu

UTULMA

[isim]

  • Utulmak işi

UTKULU

[sıfat]

  • Muzaffer

ULUTMA

[isim]

  • Ulutmak işi

ULUMAK

[nesnesiz]

  • Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak

    Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı. - Sait Faik Abasıyanık

  • İnsan iniltili ses çıkararak boğuk boğuk ağlamak

    Boğazında acı bir yumru, gözleri kupkuru, yüzükoyun mutfağın taşlarına kapandı, uludu. - Halide Edip Adıvar

BURKMA

[isim]

  • Burkmak işi