BULAŞIVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BULAŞIVERME harflerini içeren 5 harfli 36 kelime bulunuyor. 5 harfli BULAŞIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Bulaşıverme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Bulaşıverme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ŞAVUL15,
AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)
-
Gündelikle çalışan işçi
Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi
EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)
-
Belirti, iz, ipucu
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)
- Aruz ölçülerinden biri
- Klasik Türk müziğinde bir usul
MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)
- Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş
- Bu kumaştan yapılan
MARUL (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)
Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan
Birleşik Kelimeler: acı marul, kıvırcık marul, yabani marul, deniz marulu, eşek marulu, yağ marulu
ULEMA (Kelime Kökeni: Arapça ʿulemā)
- Bilginler
-
Sarıklı din bilginleri
Bursa uleması bütün memleketçe tanınır ve sevilirdi. - Tarık Buğra
AMBER (Kelime Kökeni: Arapça ʿanber)
-
Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler - Arif Nihat Asya
- Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı
Birleşik Kelimeler: amber ağacı, amber balığı, amberbaris, amberbu, amber çiçeği, akamber, akar amber, esmer amber
BAREM (Kelime Kökeni: Fransızca barème)
-
Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge
Bunların tek derdi barem basamaklarını aşarak bu mertebeye fırlayıvermekten ibarettir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
RUBLE (Kelime Kökeni: Rusça)
- Beyaz Rusya ve Rusya Federasyonu'nda kullanılan para birimi
AŞURE (Kelime Kökeni: Arapça ʿāşūrā)
-
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tatlı türü, alaca aş
Aşure yiyen İhsan, Orhan'ı görünce kâseyi ve kaşığı birdenbire elinden bıraktı. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşure yemeye giden kaşığını taşır
Birleşik Kelimeler: aşure ayı, aşure günü
BURMA
-
Burmak işi
Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Sarığıburma
- Burularak yapılmış altın bilezik
-
Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim. - Halide Edip Adıvar
- Hadım etme, iğdiş etme
- Musluk
- Eğrilmek için bükülmüş yün
-
Yaşken burularak kurutulan ot
Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin. - Ahmet Rasim
- Kuru incir
Birleşik Kelimeler: sarığıburma
BULMA
-
Bulmak işi
Bu genç kadında kendisini büyüleyen şeyin ne olduğunu bulmaya uğraşıyor. - Attila İlhan
EŞLEM
- Kopya
MELEŞ
- İki kuzulu koyun
MAŞER (Kelime Kökeni: Arapça maʿşer)
- İnsan topluluğu, toplum