BULANDIRIVERMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
BULANDIRIVERMEK harflerini içeren 6 harfli 81 kelime bulunuyor. 6 harfli BULANDIRIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BULVAR15,
ARKEEN (Kelime Kökeni: Fransızca archéen)
- Kambriyumlardan önce oluşan en eski yer katı
ELEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca élément)
-
Öge
Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti. - Asaf Halet Çelebi
-
Bir toplulukta çalışan insanların her biri
Kızı sizin elemanınız sanmışlar öyle mi? - Ahmet Ümit
- Kümeye ait varlıklardan her biri
Birleşik Kelimeler: eleman sayısı, ara eleman, öğretim elemanı, yapı elemanı
KERMEN
- Kale
KEMANE (Kelime Kökeni: Farsça kemāne)
- Keman ve kemençe yayı
- Bir tür halk çalgısı
- Delgi veya küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç
- Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım
Birleşik Kelimeler: kemane balığı, kemane çekme, kabak kemane
MEALEN (Kelime Kökeni: Arapça meʾālen)
-
Anlamca
Yalvarsam, mealen iyilik de kötülük de dönücüdür diyen Yaradan'ın bu kanunu üzerinde düşünür müsün? - Emine Işınsu
REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)
-
Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol
Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin
- Bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb
Ata Sözleri ve Deyimler
- reklam etmek
- reklam yapmak
Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam
ARILIK
- Temizlik, saffet, sililik
-
Günahsızlık
Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü. - Tahsin Yücel
- Kovanların konulduğu yer, kovanlık
ANILIK
- İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri
- Anı özelliği taşıyan
BANKER (Kelime Kökeni: Fransızca banquier)
- Banka sahibi
-
Para, altın vb. taşınır değerlerin ticaretiyle uğraşan kimse
Parayı aldıktan sonra harekete geçmediğinden aleyhine banker tarafından dava açılıyor. - Refik Halit Karay
- Çok zengin kimse
BERRAK (Kelime Kökeni: Arapça berrāḳ)
-
Aydınlık, açık
Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi - Cahit Sıtkı Tarancı
-
Duru, temiz
Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
DERKEN
-
Dendiği hâlde
Bitti bitiyor derken hâlâ bitmeyen havaalanı.
-
Tam o sırada
Derken yağmur iyice bastırmış, gök gürlemeye, şimşekler çakmaya başlamıştı. - İhsan Oktay Anar
-
... diye düşünürken
Akşamdan önce varacağız derken ancak gece yarısı varabildik.
-
Hemen sonrasında
Önce maddi kısıtlamalar yüzünden deneyler durdurulmuş, derken pek çok kişi işten çıkarılmıştı. - Elif Şafak
DERNEK
-
Toplantı, düğün
Tıpkı bir düğün, dernek, eğlence biter gibi tatlı tatlı oldu. - Osman Cemal Kaygılı
-
Belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek için kurulan yasal topluluk, cemiyet
Edebiyat Derneğinde şiir dünyamızın eski, yeni, birçok şöhretleriyle tanıştım. - Yusuf Ziya Ortaç
- Pazar veya panayır kurulan gün, deri (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- dernek kurmak
Birleşik Kelimeler: dernekevi, düğün dernek, gizli dernek
IRAKLI
- Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse
KURALI
-
Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)
Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın
KUMRAL
- Koyu sarı veya açık kestane rengi
-
Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)
Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak