BUKAĞILANMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

BUKAĞILANMAK harflerini içeren 8 harfli 25 kelime bulunuyor. 8 harfli BUKAĞILANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAĞLANIM19, BAĞLAMAK18, BAĞLANMA18, AĞILANMA17, AĞILAMAK17, BAĞLANAK17, AĞLANMAK16, KAĞANLIK16, ABUKLAMA12, BUNAKLIK12, BUNALMAK12, BULANMAK12, BALKIMAK12, BAKINMAK12, BAKILMAK12, BANLAMAK11, BAKANLIK11, ANIKLAMA10, KINALAMA10, KINLAMAK10, KANAMALI10, KALKINMA10, KALINMAK10, AKLANMAK9, KANLAMAK9

AKLANMAK

[nesnesiz]

  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]

  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]

  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak

KANLAMAK

[-i]

  • Kana bulamak

ANIKLAMA

[isim]

  • Hazırlama

KINALAMA

[isim]

  • Kınalamak işi

KINLAMAK

[-i]

  • Bir şeye kın yapmak
  • Bir şeyi kınına geçirmek

KANAMALI

[sıfat]

  • Kanaması olan

    Kanamalı bir hasta.

KALKINMA

[isim]

  • Kalkınmak işi

    Bu yazılarda Türkiye'nin kalkınması için ilim ve tekniğin lüzumuna sık sık işaret edilmiştir. - Mehmet Kaplan

  • İyileşme, şifa bulma

    Görünen, bir daha kalkınması artık pek zor. - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: kalkınma hızı

KALINMAK

[nesnesiz]

  • Kalma işi yapılmak

    Akşama kadar orada kalınır mı?

BANLAMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Horoz ötmek
  • Bağırmak

BAKANLIK

[isim]

  • Bakan olma durumu, vekillik, nezaret, vekâlet, nazırlık
  • Bakanın yönetimi altındaki kuruluşların bütünü, nezaret, vekâlet, nazırlık
  • Bu kuruluşların bulunduğu yer

Birleşik Kelimeler: başbakanlık

ABUKLAMA

[isim]

  • Saçmalama

BUNAKLIK

[isim]

  • Bunak olma durumu

    Bende bunaklık daha başlamadı, bunaklık veya sapıklık... - Refik Halit Karay

BUNALMAK

[nesnesiz]

  • Soluk alması güçleşmek

    Hoca bu son sözleri söylerken havasızlıktan bunalıyor gibi başını tavana kaldırıyor. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • Çok sıkılmak, çok tedirgin olmak

    Geçenlerde yeni çıkan uzunca bir şiirini okuyuncaya kadar bunaldım. - Necati Cumalı

BULANMAK

[-e]

  • Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak

    Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor. - Attila İlhan

[nesnesiz]

  • Duruluğunu yitirmek

    Havuz bulandı.

[nesnesiz]

  • Parlaklığını ve açıklığını yitirmek

    Hava bulandı.

[nesnesiz]

  • Mide bulantısı olmak

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Karışmak

BALKIMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Parlamak, parıldamak
  • Şimşek çakmak
  • Su halkalanmak, dalgalanmak
  • Organ, kesik kesik ağrımak, sancımak