BUKALEMUNGİLLER Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
BUKALEMUNGİLLER harflerini içeren 8 harfli 23 kelime bulunuyor. 8 harfli BUKALEMUNGİLLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BUMERANG16,
AMELELİK
- Amele olma durumu
KİRLENME
-
Kirlenmek işi
Çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. - Anayasa
BELLEKLİ
- Belleği olan
BİRLEMEK
- Bir etmek, tek duruma getirmek
- Tanrı'nın birliğini dile getirmek
BİRLENME
- Birlenmek işi
BİLENMEK
- Bileme işine konu olmak, keskin duruma getirilmek
-
Bir işe yoğun bir biçimde hazırlanmak, konsantre olmak
İkisi de doyasıya tatlı bir gece geçirmek için bilenmiş gibiydiler. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Hırslanmak, aşırı derecede istemek
BELİRMEK
-
Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek
Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi. - Ayşe Kulin
-
Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek
Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu. - Orhan Hançerlioğlu
-
İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek
İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi. - Elif Şafak
BERKEMAL (Kelime Kökeni: Farsça ber + Arapça kemāl)
-
Mükemmel, pek iyi
Kendisine olan itimat ve sevgimiz berkemaldir. - Feridun Fazıl Tülbentçi
BERKİNME
- Berkinmek işi veya durumu
BİLLURLU
-
İçinde billur bulunan
Billurlu kaya.
-
Bol ışıklı, pırıl pırıl parlayan (yer)
Peri saraylarını andıran süslü ve billurlu gazinolar... - Ömer Seyfettin
ERGENLİK
-
Cinsel organların fizyolojik gelişmesiyle başlayan, büluğa ermişlikle yetişkinlik arasındaki dönem, yeni yetmelik, ergenlik çağı
Amcası ona, çocukluk günlerinde de ergenliğinde de istemeden vermiştir. - Tarık Buğra
- Çocukluk çağından yetişkinlik çağına geçen kimselerin yüzünde çıkan sivilceler
Birleşik Kelimeler: ergenlik çağı
GENELLİK
- Genel olma durumu, yaygınlık, umumiyet, umumilik
- Genel düşüncenin veya kavramın özelliği
MUKABELE (Kelime Kökeni: Arapça muḳābele)
- Karşılık verme, karşılama, karşılık
- Karşı gelme, başkaldırma
-
Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur'an okumasını bilenlerin gözleriyle Kur'an'ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi
Tevfik'in kızı selatin camilerine ramazanda mukabele için büyük ücretlerle çağrılıyordu. - Halide Edip Adıvar
- Karşılaştırma, karşılıklı yapılan okuma
Ata Sözleri ve Deyimler
- mukabelede bulunmak
- mukabele etmek
- mukabele okumak
BURKULMA
-
Burkulmak işi
İçimde bir burkulma olmasına rağmen bu cevap beni sevindirdi. - Kemal Bilbaşar
BURULMAK
- Ekseni çevresinde döndürülmek
-
Sancımak, ağrımak
Bağırsaklarım buruluyor.
-
Alınarak küskünlük göstermek, gücenmek
Yavere burulduğumu sezdirmeden başka bir laf açtım. - Refik Halit Karay