BUKALEMUN Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
BUKALEMUN harflerini içeren 4 harfli 36 kelime bulunuyor. 4 harfli BUKALEMUN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Bukalemun ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Bukalemun olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BLUM8,
AKNE (Kelime Kökeni: Fransızca acné)
- Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce
ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)
-
Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha
Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay
KLAN (Kelime Kökeni: Fransızca clan)
-
Boy (II)
Belli bir klandan olan, o klanın geleneklerine göre davranmaktan başka türlüsünü düşünemezdi. - Melih Cevdet Anday
KALE (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa)
-
Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen
Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı
- Satranç tahtasının dört köşesine dikilen, tahtanın bir tarafından diğer tarafına kadar düz olarak boş hanelerde gidebilen kale biçiminde taş
- Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer
- Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- kale gibi
- kaleyi içinden fethetmek
Birleşik Kelimeler: kale bedeni, kalebent, kale çizgisi, kale vuruşu, uçankale
- Denizli iline bağlı ilçelerden biri
- Malatya iline bağlı ilçelerden biri
LAKE (Kelime Kökeni: Fransızca laqué)
-
Lak ile cilalanmış
Yaldızlı beyaz lake karyolasının yanındaki koltukta dadısı uyukluyordu. - Cahit Uçuk
NALE (Kelime Kökeni: Farsça nāle)
- İnleme, inilti
ÂLEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿālem)
- Evren
-
Dünya, cihan
İnsan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar. - Yahya Kemal Beyatlı
- Aynı konu ile ilgili kimseler
-
Bu kimselerin uğraşlarının bütünü
Geçen kışın tiyatro, cambazhane âlemlerini uzun uzun tasvir ediyordu. - Osman Cemal Kaygılı
-
Belli bir grupraki canlıların bütünü
Hayvanlar âlemi.
-
Durum ve şartlar
Evlilik âlemi.
-
Herkes, başkaları
Bu yaptığından dolayı âleme rezil oldun.
-
Ortam, çevre
Fakat onun Türk ve Müslüman dostları hep alafranga ve zengin bir âlemde yaşarlardı. - Halide Edip Adıvar
- Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey
- Farklı davranış içinde bulunan kimse
-
Eğlence
O gün evde iki gün önceki araba âlemlerini düşünüyordu. - Osman Cemal Kaygılı
Ata Sözleri ve Deyimler
- âleme verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı
- âlemin ağzı torba değil ki büzesin
- âlemi var mı?
- âlem yapmak
Birleşik Kelimeler: bir âlem, cümle âlem, devriâlem, dış âlem, dünya âlem, el âlem, harcıâlem, ibretiâlem, içki âlemi, kibarlar âlemi, masal âlemi, oturak âlemi, rakı âlemi
- Bayrak
- Minare, kubbe, sancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs, ayça
- Simge
Ata Sözleri ve Deyimler
- alem olmak
AMEL (Kelime Kökeni: Arapça ʿamel)
- Yapılan iş, edim, fiil
- Bir kimsenin dinin buyruklarını yerine getirmek için yaptıkları
- İshal
Birleşik Kelimeler: aksülamel
ENAM (Kelime Kökeni: Arapça enām)
- Yaratılmış bütün canlılar
- Halk
- İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı
EMAN (Kelime Kökeni: Fransızca éman)
- Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi
ELMA
- Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus)
- Bu ağacın kabuğu parlak, sert, kırmızı, sarı ve yeşil renkte, kokusu hoş, tadı ekşi veya tatlı, dokusu gevrek, ufak çekirdekli meyvesi
Ata Sözleri ve Deyimler
- elma da alma da demesini biliriz
- elma gibi
- elmanın dibi göl, armudun dibi yol
- elmayı çayıra, armudu bayıra
Birleşik Kelimeler: elmabaş, elma çayı, elma hoşafı, elma kompostosu, elma sirkesi, elma suyu, elma şarabı, elma şekeri, elma şurubu, elma yanaklı, acı elma, çürük elma, ekşi elma, Kızılelma, âdemelması, Amasya elması, Amerikan elması, dağ elması, deveelması, ferik elması, fil elması, Japon elması, kabak elması, kiraz elması, misket elması, pamuk elması, şeytan elması, yer elması
KULA
- Gövdenin sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu
-
Bu renkte olan (at)
Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. - Reşat Nuri Güntekin
- Manisa iline bağlı ilçelerden biri
KULE (Kelime Kökeni: Arapça ḳulle)
-
Çoğunlukla kare veya silindir biçimindeki yüksek yapı
Şu muazzam kule bir mühendisin hayaliydi. - Orhan Seyfi Orhon
- Cihannüma
Birleşik Kelimeler: döner kule, fil dişi kule, kapıkule, çan kulesi, kontrol kulesi, paraşüt kulesi, saat kulesi, yangın kulesi
KAME (Kelime Kökeni: Fransızca camée)
- Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş
LAME (Kelime Kökeni: Fransızca lamé)
- Dokusunda çoğunlukla gümüş ve altın renginde tel bulunan kumaş veya metal parlaklığı verilmiş deri
-
Böyle bir kumaş veya deriden yapılan
Zehra, lame balo pabuçlarından görünecek olan ayak tırnaklarını da cilaladı. - Cahit Uçuk