BUHARLAŞIVERMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
BUHARLAŞIVERMEK harflerini içeren 8 harfli 28 kelime bulunuyor. 8 harfli BUHARLAŞIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BAŞVURMA21,
BERKEMAL (Kelime Kökeni: Farsça ber + Arapça kemāl)
-
Mükemmel, pek iyi
Kendisine olan itimat ve sevgimiz berkemaldir. - Feridun Fazıl Tülbentçi
EBRULAMA
- Ebrulamak işi
MURAKABE (Kelime Kökeni: Arapça murāḳabe)
-
Denetleme
Onun tatlı sert murakabesi, konağın her ferdince kabul edilmiş. - Samiha Ayverdi
- Tasavvufta Tanrı'ya bağlanarak çile doldurma
Ata Sözleri ve Deyimler
- murakabe etmek
MUKABELE (Kelime Kökeni: Arapça muḳābele)
- Karşılık verme, karşılama, karşılık
- Karşı gelme, başkaldırma
-
Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur'an okumasını bilenlerin gözleriyle Kur'an'ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi
Tevfik'in kızı selatin camilerine ramazanda mukabele için büyük ücretlerle çağrılıyordu. - Halide Edip Adıvar
- Karşılaştırma, karşılıklı yapılan okuma
Ata Sözleri ve Deyimler
- mukabelede bulunmak
- mukabele etmek
- mukabele okumak
KIRLAŞMA
- Kırlaşmak işi
ŞIRLAMAK
- Şırıl şırıl ses çıkararak akmak
URLAŞMAK
- Ur durumuna gelmek
ERBAŞLIK
- Erbaş olma durumu
HIRLAMAK
- Hırıltıyla ses çıkarmak
-
Köpek, saldırmadan önce hırıltıyla ses çıkarmak
Köpek gözlerinin akını çıkararak yan yan baktıktan sonra pes perdeden hırladı. - Burhan Felek
- Kızgınlıkla ters konuşmak
HAMURKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ḫamīr + Farsça -kār)
-
Hamurcu
Delikanlılardan biri, bir ekmekçi hamurkârı idi. - Sait Faik Abasıyanık
BULAŞMAK
-
Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek
Tabak bulaştı.
-
İstenilmeyen bir madde bir şeye sürülmek
Yüzüne gözüne yer yer kepek bulaşmıştı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Hastalık geçmek, sirayet etmek
Çocuğa suçiçeği bulaşmış.
-
Çatmak, sataşmak, tedirgin etmek
Atiye'nin ters ters yüzüne bakmasına aldırmadan yerde bir dirseğinin üstüne uzanmış keyifle yatan Seyit'e bulaştı. - Lâtife Tekin
-
İstemeden veya rastlantı sonucu bir işe karışmak
Seninle hiç alakası olmayan bu işe bulaşmak istemiyorsun. - Ahmet Ümit
BARIŞMAK
-
İki taraf, aralarındaki dargınlığı kaldırmak, uzlaşmak, anlaşmak
Fakat bir gün barışacaksınız ve onun da kurtulmasına yardım edeceksiniz. - Aka Gündüz
-
Sevmek, zevk almak
Hiçbirini sevmedim, yalnız Enderuni Vasıf Divanı ile barışabildim. - Ahmet Hamdi Tanpınar
HURMALIK
-
Hurma ağacı çok olan yer
Etraftaki hurmalıkta oturan taşralı halkın yekûnu da dört, beş bin kişiyi bulur. - Falih Rıfkı Atay
AKIVERME
- Akıvermek işi
ALIVERME
- Alıvermek işi