BUDAKLANMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

BUDAKLANMAK harflerini içeren 7 harfli 28 kelime bulunuyor. 7 harfli BUDAKLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BUDAMAK13, BUDANMA13, LAMBADA12, BUNAMAK11, BUNALMA11, BULAMAK11, BULANMA11, KUMANDA11, ABANMAK10, ADLANMA10, ADANMAK10, ALDANMA10, BUKANAK10, BANLAMA10, DALAMAN10, DALAMAK10, DALANMA10, AKBAKLA9, BAKANAK9, KABALAK9, ULANMAK9, UNLAMAK9, ANLAMAK8, ALMANAK8, AKLAMAK8, AKLANMA8, KANLAMA8, KANAMAK8

ANLAMAK

[-i]

  • Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak

    Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit

  • Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
  • Sorup öğrenmek
  • Doğru ve yerinde bulmak

    Hani bunu anladık ama!

  • Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek

    Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım. - Mithat Cemal Kuntay

[-den]

  • Bir şey hakkında bilgisi bulunmak

    Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel

[nesnesiz]

[-den]

  • Yarar sağlamak

    Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anladımsa arap olayım
  • anlarsın ya!
  • anlayalım!
  • anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
  • anlayıp dinlemek

ALMANAK (Kelime Kökeni: Fransızca almanach)

[isim]

  • Yıllık

    Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi. - Memduh Şevket Esendal

AKLAMAK

[-i]

[hukuk]

  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

AKLANMA

[isim]

[hukuk]

  • Aklanmak işi

KANLAMA

[isim]

  • Kanlamak işi

KANAMAK

[nesnesiz]

  • Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek

[mecaz]

  • Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanayan yara olmak

AKBAKLA

[isim]

[halk ağzında]

  • Kuru fasulye

BAKANAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Geviş getiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak, kemik çıkıntısı

KABALAK

[isim]

[tarih]

  • Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda kullanılmış olan, şapkaya benzeyen bir başlık türü

    Kendisi, ayağında postallar, sırtında kaput, başında kabalak, Çanakkale cehenneminde askerliğini yaparken... - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]

[halk ağzında]

[bitki bilimi]

  • Kabak yaprakları biçiminde etli ve tüylü yaprakları olan, kırlarda ve su kenarlarında yetişen bir bitki

ULANMAK

[nesnesiz]

  • Ulama işi yapılmak

    Birbirine ulanan koridorlar boyunca yürüyorum. - İnci Aral

UNLAMAK

[-i]

  • Una bulamak, üzerine un serpmek
  • Un bulaştırmak

ABANMAK

[-e]

  • Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak

    Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun? - Burhan Felek

  • Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak

    Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı. - Refik Halit Karay

[argo]

  • Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak

[argo]

  • Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak

    İki herif zavallıya abanıyorlar. - Ahmet Rasim

[spor]

  • Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak

[spor]

  • Futbolda topa olanca gücüyle vurmak

ADLANMA

[isim]

  • Adlanmak durumu, isimlenme

ADANMAK

[nesnesiz]

  • Adama işine konu olmak

ALDANMA

[isim]

  • Aldanmak işi

    Yanılmaya, aldanmaya bazen engel olunamıyorsa da, vazgeçilmez bir bildirişme ortamıdır dil. - Nermi Uygur