BOŞAYIVERME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

BOŞAYIVERME harflerini içeren 4 harfli 44 kelime bulunuyor. 4 harfli BOŞAYIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Boşayıverme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Boşayıverme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

YIVA13, OVMA12, VEYA12, VEBA12, YAVE12, AVRO11, BORŞ10, BROŞ10, EVRE10, REVA10, VERE10, AŞIM9, BOYA9, BREŞ9, EŞEY9, EŞYA9, ARIŞ8, BROM8, EŞME8, MEŞE8, MARŞ8, MAYO8, OYMA8, ŞIRA8, ŞEMA8, YOMA8, ARŞE7, AYRI7, BORA7, BARI7, BARO7, EMAY7, ORYA7, ROBA7, RAŞE7, YEME7, YARI7, AMOR6, BERE6, EYER6, REYE6, ROMA6, ERME5, MERA5

ERME

[isim]

  • Ermek işi

MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)

[isim]

[coğrafya]

  • Otlak

    Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası

AMOR (Kelime Kökeni: Fransızca amour)

[isim]

  • Aşk

    Kadınlarla münasebetlerine amil olan şey hakiki amor değil, çevirmek istediği bazı entrikalardır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

BERE

[isim]

  • Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
  • Herhangi bir şeyde görülen ezik, çizik

[isim]

  • Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık

    Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

EYER

[isim]

  • Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

    Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eyer boşaltmak
  • eyere de gelir semere de
  • eyeri boş kalmak
  • eyer kapatmak (veya kapamak)
  • eyer vurmak

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı

REYE (Kelime Kökeni: Fransızca rayé)

[sıfat]

  • Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)

    Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler. - Haldun Taner

ARŞE (Kelime Kökeni: Fransızca archet)

[isim]

  • Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay

[müzik]

  • Keman yayı

AYRI

[sıfat]

  • Başka, başka türlü

    Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu. - Lâtife Tekin

  • Aynı yerde kalan

    Beraber misiniz, ayrı mısınız?

[zarf]

  • Yalnız, tek başına

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayrı baş çekmek
  • ayrı düşmek
  • ayrı eve çıkmak
  • ayrı seçi yapmak
  • ayrı tutmak

Birleşik Kelimeler: ayrı ayrı, ayrı basım, ayrı cinsten, ayrı gayrı, ayrı çanak yapraklılar, ayrı taç yapraklılar

BORA (Kelime Kökeni: İtalyanca borea)

[isim]

  • Genellikle arkasından yağmur getiren sert rüzgâr

    Boraların savurduğu karla siyah sakalı savrulup beyazlanırken bile şemsiye ve palto gibi şeyler kullanmazdı. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bora gibi

BARI

[isim]

[halk ağzında]

  • Çit

BARO (Kelime Kökeni: Fransızca barreau)

[isim]

  • Bir şehir veya bir bölge avukatlarının bağlı oldukları meslek kuruluşu

Birleşik Kelimeler: baro başkanı

EMAY (Kelime Kökeni: Fransızca émail)

[isim]

  • Bazı maddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veya donuk cama benzeyen cila

ORYA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Karo

ROBA (Kelime Kökeni: İtalyanca roba)

[isim]

  • Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça

RAŞE (Kelime Kökeni: Arapça raʿşe)

[isim]

[eskimiş]

  • Titreyiş, ürkme

    Doktor Hikmet, ilk defa olarak ölüm korkusunun raşesini ta yüreğinin içinde hissetti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu