[sıfat]

• Genel olana, alışılmışa ve kurala aykırı olan, normal olmayan, düzgüsüz

  Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu. - Halide Edip Adıvar

• Dengesi yerinde olmayan, davranışı bozuk olan, deli, sapık

  Anormal bir adam.

[sıfat]

• Hoş kokulu, aromatik

[isim]

• Ardılmak işi

[isim]

• Andırmak durumu

[isim]

• Aldırmak işi

[isim]

• Bolarmak işi veya durumu

[isim]

• Barınmak işi

  Fırtınalı havalarda gemilerin barınmasına pek elverişlidir. - Salâh Birsel

[isim]

• Dolanmak işi

[isim]

[bitki bilimi]

• Asklı mantarlardan, toprak içinde yumru biçiminde yetişen, yenilebilen bir bitki, yer mantarı, keme, karakeme (Tuber melanosporum)

  Sen domalan bilir misin? Patates gibi bir şeydir, mantar gibi lezzetlidir. - Nezihe Meriç

[isim]

• Darılmak işi

  Mamafih hiç kimseye de darılmaya hakkım yoktu. - Kemal Bilbaşar

[sıfat]

• Damarı olan

  Damarlı mermer.

• Damarı belirginleşmiş

  Kır düşmüş uzun saçlarını uzun parmaklı ve damarlı elleriyle kavradı. - Nazım Hikmet

[mecaz]

• Aksi, huysuz

[isim]

• Koyun, keçi vb. süt veren hayvanların barındırıldığı, süt ve süt ürünlerinin elde edildiği yer

[isim]

• Bir geminin hangi devlete ait olduğunu gösteren bayrak

• Yabancı devlet bayrağı

  Fransız bandırası.

[isim]

• Denetim pulu

• Bayrak direğinin tepesine süs olarak konulan uzun, kumaş şerit

[isim]

[ekonomi]

• Tedavül, sirkülasyon, dolaşım

• Mal veya paranın elden ele dolaşması, dolaşım, sirkülasyon, para dolaşımı

• Alışveriş ve hizmet karşılığının ödenmesini sağlamak üzere paranın el değiştirmesi, dolaşım, tedavül, sirkülasyon

• Para ve para yerine geçen bono, senet vb.nin geçerli olması, sürümde bulunması, dolaşım, sirkülasyon