BOĞUMLANABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

BOĞUMLANABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 46 kelime bulunuyor. 7 harfli BOĞUMLANABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOĞULMA19, BOĞANAK17, LOĞLAMA16, NAĞMELİ15, BOMBELİ13, BUMLAMA12, KUBBELİ12, MBABANE12, BOKLAMA11, BOLALMA11, BUNAMAK11, BUNALMA11, BULAMAK11, BULANMA11, İNEBOLU11, KOMBİNE11, KOMBİNA11, KABLOLU11, MUKABİL11, AMABİLE10, BUKLELİ10, KONULMA10, KUMLAMA10, LİMONLU10, LAUBALİ10, MUALLİM10, MAKABİL10, ONULMAK10, OLUNMAK10, ANOMALİ9, İKEBANA9, KOLLAMA9, KALOMEL9, MUALLAK9, MALULEN9, MEMALİK9, OKLANMA9, ULANMAK9, UNLAMAK9, ALİMANE8, EKOLALİ8, KAMİLEN8, KALAMİN8, LAMEKAN8, MİNKALE8, AKİLANE7

AKİLANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil + Farsça -āne)

[zarf]

[eskimiş]

  • Akıllıca

ÂLİMANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿālim + Farsça -āne)

[sıfat]

  • Âlime yakışan

    Kitaplarının çoğu edebiyat tarihine girmiş olan âlimane eserlerdir. - Haldun Taner

[zarf]

  • Âlime yakışır bir biçimde

EKOLALİ (Kelime Kökeni: Fransızca écholalie)

[isim]

[ruh bilimi]

  • Yankılı konuşma

KÂMİLEN (Kelime Kökeni: Arapça kāmilen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Büsbütün, toptan

    Caminin methali, minberi, kâmilen siyah matem bayraklarıyla kaplı. - Attila İlhan

KALAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca calamine)

[isim]

[mineraloji]

  • Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat
  • Havada, yüksek ısıda işlenen metal parçaların yüzeyinde oluşan oksit katmanı

LAMEKÂN (Kelime Kökeni: Arapça lāmekān)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Mekânı olmayan, mekânsız
  • Yersiz yurtsuz, belli bir adresi olmayan

Birleşik Kelimeler: lamekân takımı

MİNKALE (Kelime Kökeni: Arapça minḳale)

[isim]

[eskimiş]

[matematik]

  • İletki

ANOMALİ (Kelime Kökeni: Fransızca anomalie)

[isim]

[ruh bilimi]

  • Sapaklık

İKEBANA (Kelime Kökeni: Japonca)

[isim]

  • Belli kurallara göre yapılan çiçek düzenlemesi

KOLLAMA

[isim]

  • Kollamak işi

    Bu plan üzerinde anlaştılar, sırlarını kimseye sızdırmadılar ve fırsat kollamaya başladılar. - Necip Fazıl Kısakürek

KALOMEL (Kelime Kökeni: Fransızca calomel)

[isim]

[kimya]

  • Tatlı sülümen

MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Asılmış, asılı

[mecaz]

  • Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış

    Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muallakta olmak (veya kalmak)

MALULEN (Kelime Kökeni: Arapça maʿlūlen)

[zarf]

  • Sakat, hasta bir biçimde
  • Hastalık, sakatlık sebebiyle

Birleşik Kelimeler: malulen emekli

MEMALİK (Kelime Kökeni: Arapça memālik)

[isim]

[eskimiş]

  • Memleketler

    Mora'ya kadar memaliki dahi fethederek 'despotya' namıyla hadsiz hesapsız imaretlere taksim eylemişler. - Ahmet Midhat

OKLANMA

[isim]

  • Oklanmak işi