BOĞMACALI Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

BOĞMACALI harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli BOĞMACALI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞCI15, BOĞA14, BAĞI14, AĞIM13, BAĞA13, AĞIL12, AĞLI12, AĞMA12, BOCA10, BACI10, BACA9, OMCA9, CABA9, AMCA8, LOCA8, BALO7, ABLA6, ALIM6, BALA6, MOLA6, OLMA6, ALMA5, AMAL5, LAMA5, MALA5

ALMA

[isim]

  • Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız
  • Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer

Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı

AMAL (Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)

[isim]

[eskimiş]

  • İşler, işlemler

Birleşik Kelimeler: amalierbaa

LAMA (Kelime Kökeni: Fransızca lama)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan

[isim]

  • Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi

Birleşik Kelimeler: dalay lama

[isim]

  • Küçük maden veya cam şerit

MALA (Kelime Kökeni: Farsça māle)

[isim]

  • Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı sıvama aracı

ABLA

[isim]

  • Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi
  • Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın

    Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye Abla - Ahmet Muhip Dranas

[argo]

  • Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II)

    Bir akşam gel benimle, gidelim bir sarhoşluk edelim, ablaları şöyle bir dolaşalım. - Memduh Şevket Esendal

[teklifsiz konuşmada]

  • Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz

Birleşik Kelimeler: gelin abla

ALIM

[isim]

  • Alma işi

[mecaz]

  • Kurum, çalım, gurur

[mecaz]

  • Çekicilik

    O ne eda, o ne alım, o ne çalım! - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: alım çalım, alım satım, dış alım, ön alım, spot alım, zor alım, destekleme alımı

BALÂ

[isim]

  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[halk ağzında]

  • Yavru, çocuk

MOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca mola)

[isim]

  • Yorgunluğu gidermek için duraklama

    Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik.

  • Ara verme

[denizcilik]

  • Koyuverme

    Halatı, mola ettiler.

[spor]

  • Voleybol ve basketbolda takımların oyun içinde taktik alışverişleri yapmak için aldıkları dinlenme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mola almak
  • mola vermek

Birleşik Kelimeler: mola taşı, ihtiyaç molası

OLMA

[isim]

  • Olmak işi

BALO (Kelime Kökeni: İtalyanca ballo)

[isim]

  • Danslı ve özel giysili gece eğlencesi

    Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış. - Mahmut Yesari

Ata Sözleri ve Deyimler

  • balo vermek

Birleşik Kelimeler: maskeli balo, kıyafet balosu

AMCA

[isim]

  • Babanın erkek kardeşi, baba yarısı, emmi

[ünlem]

  • Yaşlı erkeklere saygı için kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amcamla dayım, hepsinden aldım payım

Birleşik Kelimeler: amca kızı, amca oğlu, amcazade

LOCA (Kelime Kökeni: İtalyanca loggia)

[isim]

  • Tiyatro, sinema vb. eğlence yerlerinde veya parlamento salonlarında özel bölme

    Gittim, bir hışımla locanın kapısını açtım. - Nazım Hikmet

  • Masonluk bölümlerinden her biri

Birleşik Kelimeler: mason locası, şeref locası

BACA (Kelime Kökeni: Farsça bāce)

[isim]

  • Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol

    Bacaların ağzından çok dumanlar savruldu. - Lâtife Tekin

  • Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği

[halk ağzında]

  • Çatı penceresi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • baca eğri de olsa duman doğru çıkar
  • bacası tütmek
  • bacası tütmez olmak

Birleşik Kelimeler: bacabaşı, baca dolgusu, baca fırıldağı, baca kaşı, baca kulağı, baca külahı, baca kürsüsü, baca şapkası, baca tomruğu, baca tomurcuğu, kör baca, arnavutbacası, ışık bacası, peribacası

OMCA

[isim]

[halk ağzında]

  • Kalça kemiğinin bir bölümü
  • Kesilmiş ağaç kökü, bağ kütüğü

CABA

[isim]

  • Bir şey ödemeden, para vermeden alınan şey, bedava

    Bu mâni benden sana caba olsun. - Salâh Birsel

[zarf]

  • (ca'ba) Fazla olarak, fazladan, üstelik

    Kilometre başına bilmem ne kadar litre benzin dağıtılmış, yağ da caba! - Sait Faik Abasıyanık