BOĞDURMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BOĞDURMAK harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli BOĞDURMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BOĞUM17,
KOMAR
- Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 metre boyunda, kışın yapraklarını dökmeyen, iri ve mor çiçekleri olan bir ağaç (Hododendron ponticum)
KURAM
- Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi
-
Belirli bir konudaki düşüncelerin, görüşlerin bütünü
İnsanlar da görünen dünyanın bir parçası olarak bu kurama girerler. - Haldun Taner
-
Sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü, nazariye, teori
Onun bir başka anlamı da bir düşüncenin, bir kuramın soyutça anlatılmasından doğar. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: bilgi kuramı, bilim kuramı, değer kuramı
KURMA
- Kurmak işi
-
Prefabrik
Kurma ev.
Birleşik Kelimeler: yeniden kurma
KUMAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳimār)
-
Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu
Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kumar oynamak
Birleşik Kelimeler: kumar ebesi, kumarhane
MAKRO (Kelime Kökeni: Fransızca macro)
- Büyük, geniş, mikro karşıtı
BORAK
- Bor (I)
BURAK
- Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti
BAROK (Kelime Kökeni: Fransızca baroque)
-
MS 1600-1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu
Barok; dağınık, yüklü, şişkin biçimlerin aşırı ölçüde yığılmasıyla kendini gösterir.
-
Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen edebiyat akımı
Mamafih, bütün şiirimde şekil bakımından bir çeşit barok hâlâ hükmünü sürdürüyordu. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: barok müzik
DURAK
-
Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer
İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok sayıda taksinin bir arada çalıştığı ve bağlı olduğu işletme
-
Kısa bir süre konaklanacak, durulacak yer
Sonraki durağımız sebzeci Mecit'in dükkânıydı. - Ayşe Kulin
- Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi
- Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri
- Bir ölçü uzunluğunda susma
- Cümle sonundaki nokta
Birleşik Kelimeler: dolmuş durağı, emniyet durağı
KOBRA (Kelime Kökeni: Fransızca cobra)
-
Kobragillerden, Afrika ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, çok zehirli, kızıl, esmer ve sarı renklerde bir tür yılan, gözlüklü yılan, Hint kobrası (Naja)
Kocasının kolu beline bir kobra gibi dolanmış, ince kaburgalarını birbirine geçirecek gibi sıkıyordu. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: Hint kobrası
KADRO (Kelime Kökeni: İtalyanca quadro)
-
Bir kamu kuruluşunun, bir işletmenin, denetim veya yönlendirme işlerini gerçekleştirenler ve bunların taşıdığı ödev, yetki ve sorumlulukların hepsi
Bir disiplin kadrosu içinde anonim kalmak Türk gençlerinin hoşuna gitmez. - Falih Rıfkı Atay
- Bu kişi ve sorumlulukları sayı, nitelik ve aşamalarıyla gösteren çizelge
-
Bu çizelgedeki yer
Sekizinci topçu alayı kadrosunun büyük kısmı alaylı idi. - Falih Rıfkı Atay
- Bisiklet ve motosiklette iskeleti oluşturan metal bölüm
- Bir işte görev alan kişi veya kişiler, ekip
Birleşik Kelimeler: torba kadro, kelime kadrosu, oyuncu kadrosu, yazı kadrosu
MORUK (Kelime Kökeni: Ermenice)
-
Gençlere göre yaşlı anne, baba
Bizim moruk ertesi güne devrisi der de ondan dilim alışmış. - Sait Faik Abasıyanık
- Yaşlı erkek
OKUMA
-
Okumak işi, kıraat
Okuması vardı, yazması azdı. - Burhan Felek
Ata Sözleri ve Deyimler
- okumayı sökmek
Birleşik Kelimeler: okuma bayramı, okuma günü, okuma kitabı, okuma saati, okuma vakti, okuma yazma, okuma yitimi, sesli okuma, sessiz okuma, dikiş okuması
BORUK
- Dağlarda yetişen, kokulu, süpürge ve yakacak olarak kullanılan bir tür ot
BURMA
-
Burmak işi
Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Sarığıburma
- Burularak yapılmış altın bilezik
-
Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim. - Halide Edip Adıvar
- Hadım etme, iğdiş etme
- Musluk
- Eğrilmek için bükülmüş yün
-
Yaşken burularak kurutulan ot
Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin. - Ahmet Rasim
- Kuru incir
Birleşik Kelimeler: sarığıburma