BOĞAZSIZ ile Oluşan Kelimeler (BOĞAZSIZ Kelime Türetme)
BOĞAZSIZ harflerinden oluşan 33 kelime bulunuyor. BOĞAZSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Boğazsız kelimesinin anlamı nedir? Boğazsız ile başlayan kelimeler. İçinde boğazsız olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
BOĞAZSIZ26
6 Harfli Kelimeler
ZAĞSIZ21, BAĞSIZ20, BOĞASI18
5 Harfli Kelimeler
BOĞAZ18
4 Harfli Kelimeler
AĞIZ15, BOĞA14, BAĞI14, AĞSI13, SAĞI13, SIĞA13, BOZA10, BAZI10, BASI8, SOBA8, SABO8
3 Harfli Kelimeler
ZAĞ13, BAĞ12, SIĞ12, AĞI11, SAĞ11, BOZ9, BAZ8, AZI7, SAZ7, BOA6, BAS6, OBA6, ASI5
2 Harfli Kelimeler
AĞ9, AZ5, AB4, AS3
AS
- Kakım
- İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
- Arsenik elementinin simgesi
AB (Kelime Kökeni: Farsça āb)
- Su
Birleşik Kelimeler: abıhayat, abıkevser, abuhava
ASI
- Asma işi
- Afiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıda olmak (veya kalmak)
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
BOA (Kelime Kökeni: Fransızca boa)
- Boa yılanı
- Kadınların boyunlarına aldıkları yılan biçiminde dar ve uzun kürk, boyun kürkü
Birleşik Kelimeler: boa yılanı
BAS (Kelime Kökeni: Fransızca basse)
- En kalın erkek sesi
- Sesi böyle olan sanatçı
- En kalın sesli orkestra çalgısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- bas tutmak
Birleşik Kelimeler: basbariton, basgitar, basklarnet
OBA
-
Göçebelerin konak yeri
Yarın daha gün ışımadan kovduracağım onları obadan. - Yaşar Kemal
-
Bu yerde konaklayan göçebe halk veya aile
Dayısı, amcası dâhil, obadan, oymaktan kimse dünür gitmeye gönüllü değildir. - Tarık Buğra
- Genellikle bölmeli göçebe çadırı
Birleşik Kelimeler: obabaşı
AZI
- Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş
- Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi
Birleşik Kelimeler: azı dişi
SAZ
-
Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince, açık sarı renkli kamış, hasır otu, kiliz, kofa
Köyün saz kaplı, karanlık çökmüş damlarına seslendi. - Halide Edip Adıvar
- Bu kamıştan yapılmış
Birleşik Kelimeler: saz benizli, saz rengi, saz tavuğu
- Her tür müzik aracı, çalgı
- Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı
-
Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
İnce ve yüksek bir sanat eseri olan saz da milliyetimizin bir hususiyetidir. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Birden çok çalgının bulunduğu takım
- Çalgılı eğlence yeri
Birleşik Kelimeler: saz eseri, sazevi, saz semaisi, saz şairi, saz şiiri, saz takımı, ince saz, ritim saz, divan sazı, meydan sazı, elektronik sazlar, nefesli sazlar, telli sazlar, üflemeli sazlar, vurmalı sazlar, yaylı sazlar
BASI
- Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim, çıkarma işi, tab, edisyon
SOBA (Kelime Kökeni: Macarca szoba)
-
İçinde kömür, odun veya gaz yakılan, elektrikle de çalıştırılabilen ısınma aracı
Gözünü soba ateşine dikip ne düşünüyorsun? - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: katalitik soba, gaz sobası, odun sobası
SABO (Kelime Kökeni: Fransızca sabot)
- Genellikle birçok Avrupa ülkesinde giyilen tahta ayakkabı
- Üzerinde deri vb. bant bulunan bir sandalet türü
BAZ (Kelime Kökeni: Fransızca base)
-
Temel
Baz fiyat.
- Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan madde
Ata Sözleri ve Deyimler
- baz almak
Birleşik Kelimeler: baz losyon, baz morfin, baz yük
BOZ
- Açık toprak rengi
- Kül rengi, gri
- Bu renklerde olan
- Açılmamış, sürülmemiş (toprak)
Birleşik Kelimeler: bozayı, bozbakkal, boz bulanık, bozdoğan, bozgeven, boz madde, bozördek, boz yel, bozyürük
AĞ
-
İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü
Balık ağı. Tenis ağı.
- Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü
-
Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke
Cumhuriyetin onuncu yılında ülkemiz demir ağlarla örülmüştü.
-
Tuzak
Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu. - Samiha Ayverdi
- Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file
- Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağ atmak (veya bırakmak)
- ağ çekmek
- ağına düşürmek
Birleşik Kelimeler: ağbenek, ağbeneklilik, ağ iğnesi, ağ ipliği, ağ kayığı, ağ kepçe, ağ kurdu, ağ kurşunu, ağ mantarlar, ağ tabaka, ağ tonoz, ağ torba, ağ yatak, dış ağ, genel ağ, iç ağ, serpme ağ, yerel ağ, alamana ağı, bilgisayar ağı, bilişim ağı, borda ağı, boru ağı, çektirme ağı, çevirme ağı, dalyan ağı, dip ağı, ıstakoz ağı, iletişim ağı, karides ağı, marya ağı, sürtme ağı, voli ağı
- Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık