BOĞAZLAYIVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BOĞAZLAYIVERME harflerini içeren 5 harfli 119 kelime bulunuyor. 5 harfli BOĞAZLAYIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Boğazlayıverme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Boğazlayıverme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
LAĞIV19,
AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)
-
Gündelikle çalışan işçi
Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)
-
Belirti, iz, ipucu
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)
- Aruz ölçülerinden biri
- Klasik Türk müziğinde bir usul
AROMA (Kelime Kökeni: İtalyanca aroma)
- Hoş koku
BALAR (Kelime Kökeni: Farsça bālār)
- Pedavra
ERBAA
- Tokat iline bağlı ilçelerden biri
IRAMA
- Iramak işi
MORAL (Kelime Kökeni: Fransızca morale)
-
Bir insanın ruhsal gücü, manevi güç, maneviyat
Morali bozuk bir insan.
Ata Sözleri ve Deyimler
- moral bulmak
- morali bozulmak
- moralini bozmak
- moral vermek
Birleşik Kelimeler: moral çöküntüsü, moral eğitimi, moral eğitim merkezi
ORALI
-
O yerden olan
Oralı mıdır, değil midir, beni zerre kadar ilgilendirmez. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- oralı (bile) olmamak
REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)
- Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
-
Tanzimattan önce Osmanlı Devleti'nin Müslüman olmayan uyrukları
Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Hristiyan
YEREL
- Yöresel
- Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere göre tanımlanan
- Sınırlı bir yerle ilgili olan, mevzii, lokal
Birleşik Kelimeler: yerel ağ, yerel korozyon, yerel radyo, yerel saat, yerel televizyon, yerel yayın, yerel yönetim
ABALI
- Aba giymiş olan
AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)
-
Genellikle tahıl saklanan yer
Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar
- Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer
-
Geminin yük koymaya ayrılmış yeri
Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge
Buğday ambarımız Konya.
-
Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek
Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy
- Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık
Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı