BOĞAZLAYABİLME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BOĞAZLAYABİLME harflerini içeren 5 harfli 64 kelime bulunuyor. 5 harfli BOĞAZLAYABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Boğazlayabilme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Boğazlayabilme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BOĞAZ18, BOĞMA16, YAĞMA15, BALİĞ14, BELİĞ14, İBLAĞ14, YOBAZ13, BOZMA12, BEYZİ12, BEYAZ12, AYMAZ11, BOMBE11, BOMBA11, BALOZ11, MİYAZ11, MEBİZ11, YAZMA11, ABAZA10, BİBLO10, BAMYA10, BAZAL10, BAYMA10, İZABE10, İBZAL10, OLMAZ10, YALAZ10, ZEYİL10, AZAMİ9, ABİYE9, ALBAY9, BİYEL9, BİLYE9, BALYA9, BABAİ9, BEMOL9, İZLEM9, İZOLE9, İLBAY9, İLZAM9, LİMBO9, LİZOL9, MOBİL9, MALAZ9, YOLMA9, ZALİM9, ALİZE8, ALAZA8, BİLME8, İZALE8, LAMBA8, MEYİL8, MALYA8, ZELİL8, BELLİ7, LEYLİ7, MOLLA7, YELLİ7, ALLEM6, AMELİ6, İMALE6, LAMEL6, MİLEL6, MAİLE6, MELAL6

ALLEM

[isim]

  • `Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak` anlamıyla allem etmek, kallem etmek sözünde geçer

    Nitekim allem ettiler, kallem ettiler, beni buradan mahrum etmek için her şeyi yaptılar. - Necip Fazıl Kısakürek

AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)

[sıfat]

  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan

İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir tarafa yatırma, eğme

[edebiyat]

  • Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imale etmek
  • imale yapmak

LAMEL (Kelime Kökeni: Fransızca lamelle)

[isim]

  • Mikroskopla yapılan incelemede bazen lamların üstüne kapatılan dört köşe, küçük ve ince cam parçası

[biyoloji]

  • Çok ince tabaka

MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)

[isim]

[eskimiş]

  • Milletler, uluslar

Birleşik Kelimeler: beynelmilel

MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)

[isim]

[eskimiş]

[coğrafya]

  • Aklan

MELAL (Kelime Kökeni: Arapça melāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Can sıkıntısı, usanç

    Melalimizi avutmak için bin türlü eğlence, bin türlü zevk icat ettik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Üzüntü, hüzün, dert

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melal duymak

BELLİ

[sıfat]

  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]

  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr

    Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - Asaf Halet Çelebi

  • Belirli, muayyen

    Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz

LEYLİ (Kelime Kökeni: Arapça leylī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yatılı

    Orada Amerikan mektebine leyli verdi. - Peyami Safa

  • Geceye özgü

    Kadınlar orada güzel, ince, saf, leylidir. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: leyli meccani

MOLLA (Kelime Kökeni: Arapça mevlā)

[isim]

[tarih]

  • Büyük kadı

    Mısır mollası.

  • Medrese öğrencisi
  • Büyük bilgin

[mecaz]

  • Dinî yönü ağır basan kimse

Birleşik Kelimeler: nanemolla

YELLİ

[sıfat]

  • Yeli çok olan, rüzgârlı

    Yelli bir tepe.

  • Çok yellenen

[mecaz]

  • İşveli, fıkırdak

ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)

[isim]

[coğrafya]

  • Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr

    Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.

Birleşik Kelimeler: üst alize

ALAZA

[isim]

[halk ağzında]

  • Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb

BİLME

[isim]

  • Bilmek işi

    Bir cemiyetin ilerlemesi, neyin ehemmiyetli olduğunu bilmeye bağlıdır. - Mehmet Kaplan

[felsefe]

  • Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma

[felsefe]

  • Bilgi edinmenin gaye ve sonucu

İZALE (Kelime Kökeni: Arapça izāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Yok etme, giderme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izale etmek

Birleşik Kelimeler: izaleişüyu