BOĞAZLATABİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BOĞAZLATABİLMEK harflerini içeren 5 harfli 177 kelime bulunuyor. 5 harfli BOĞAZLATABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BOĞAZ18,
ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)
- Alkol kökü
AKALA
- Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk
AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)
- Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
- Bu kuralları toplayan kitap
ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)
-
İlgi
Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet
- Gönül bağı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
- alaka duymak
- alakayı (veya alakasını) kesmek
Birleşik Kelimeler: kelalaka
ETLİK
- Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
- Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer
ELLİK
- Eldiven
- Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç
- Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven
İLKEL
-
İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif
Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And
- Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
-
Basit, karmaşık olmayan
Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam
- Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
- Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
- Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilkel kalmak
Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum
İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)
-
Hastalık
Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa
-
Hastalık derecesine varan alışkanlık
Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Bozukluk
Bu radyonun bir illeti var.
- Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)
- Sebep
Ata Sözleri ve Deyimler
- illet etmek
- illet olmak
Birleşik Kelimeler: köstebek illeti
KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)
-
Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle
Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar
- Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı, kütle
- Kist
Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle
KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)
-
İnsan öldüren kimse, cani
Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek
-
Öldürücü, ölüme neden olan
Katil kurşun.
Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil
- Öldürme
Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam
KETAL
- Çirişli bir tür parlak bez
KELLİ
-
`Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz
Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı
TİKEL
- Kısmi
- Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı
Birleşik Kelimeler: tikel önerme
TALİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīl)
- Sebep gösterme
- Tümdengelim
Birleşik Kelimeler: hüsnütalil
TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)
- Asma, yukarı kaldırma
- Bir işin yapılmasını herhangi bir şarta bağlı tutma
- Belli bir zamana bırakma, erteleme
- Arap alfabesinde geliştirilen, yatık olarak yazılan yazı türlerinden biri
-
Bu tür yazı ile yazılmış
... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- talik etmek