BOĞAZKESEN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BOĞAZKESEN harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli BOĞAZKESEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOĞAZ18, BOĞAK15, SOĞAN14, SEBZE11, BEZEK10, BEZEN10, BAZEN10, KEBZE10, NEBZE10, SEZON10, ZEBAN10, KOZAN9, ABONE8, BANKO8, BASEN8, BEKAS8, ESBAK8, ENKAZ8, SEBEN8, AKSON7, BENEK7, EKOSE7, EOSEN7, KONSA7, KEBAN7, ESNEK6, EKSEN6, KESEN6, NEKES6, SENEK6

ESNEK

[sıfat]

  • Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan, elastik, elastiki

    Çelik ve kauçuk çok esnek cisimlerdir.

[mecaz]

  • Değişik yorumlara elverişli

[mecaz]

  • Görüş ve tutumlarında katı olmayan

EKSEN

[isim]

  • Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver

    Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için... - Haldun Taner

[matematik]

  • Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru
  • Dingil

[mecaz]

  • Çizgi

    Metnin müziğini, büyüsünü böyle bir eksen çevresinde aradım. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: eksen oyuncu, eksen ülke, dönme ekseni, gök ekseni, eş eksenli

KESEN

[sıfat]

  • Kesme işini yapan

[isim]

[matematik]

  • Bir şekli özellikle bir üçgenin kenarlarını kesen doğru

Birleşik Kelimeler: ağaçkesen, bağkesen, boğazkesen, ışıkkesen, yelkesen, yolkesen

NEKES (Kelime Kökeni: Farsça nākes)

[sıfat]

  • Cimri

SENEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çam ağacından yapılmış su testisi

AKSON (Kelime Kökeni: Fransızca axone)

[isim]

[anatomi]

  • Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı

BENEK

[isim]

  • Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta, puan

    Burunlar koyu renkte beneklerle kaplıdır. - Salâh Birsel

[gök bilimi]

  • Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm, fakül

Birleşik Kelimeler: ağbenek, ak benek, sarı benek

EKOSE (Kelime Kökeni: Fransızca écossais)

[sıfat]

  • Çeşitli renk ve büyüklükteki karelerden oluşan (desen veya kumaş)

    Kendi tüyleri ile hiç asorti olmayan ekose bir yelek giymiş. - Haldun Taner

EOSEN (Kelime Kökeni: Fransızca éocène)

[isim]

[jeoloji]

  • Üçüncü Çağın, memelilerin oluştuğu dönemi

KONSA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Taşlık

KEBAN

[isim]

  • Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri

ABONE (Kelime Kökeni: Fransızca abonné)

[isim]

  • Süreli yayınları, parasını önceden ödeyerek alma işi
  • Bir şeyi sürekli olarak kullanmak için hizmeti verenle sözleşme yapan kimse, sürdürümcü

    Bu derginin üç bin abonesi var.

[sıfat]

[mecaz]

  • Bir yere gitmeyi alışkanlık hâline getiren (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abone etmek
  • abone olmak

BANKO (Kelime Kökeni: İtalyanca banco)

[isim]

  • İş yerlerinde üzerine eşya koymaya elverişli, iş takibi için gelen kişiyle görevli arasına konulmuş tezgâh

    Kelepçi kızlar da bankodakiler gibi, fazla iplik kopmasından şikâyetçiydiler. - Orhan Kemal

  • Talih oyunlarında, oyunu yönetenin ortaya koyduğu para
  • Talih oyunlarında oyunu yöneten kimse

[zarf]

  • Kesinlikle

    Bu dönem muhtar banko Ali Bey olacak.

[ünlem]

  • Talih oyunlarında ortada toplanan paranın hepsine oynandığını anlatan bir söz

[denizcilik]

  • Su altı tepeliği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • banko geçmek

Birleşik Kelimeler: banko at, banko sayı

BASEN (Kelime Kökeni: Fransızca bassin)

[isim]

  • Vücudun bel ile kalça arasındaki bölümü
  • Kıtasal uzantıdan okyanus ortası sırtlarına kadar devam eden ve 4000-5000 metre derinliği olan deniz dibi

BEKAS (Kelime Kökeni: Fransızca bécasse)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Çulluk