BOZUŞABİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
BOZUŞABİLMEK harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli BOZUŞABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KUŞBAZ15,
KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)
-
Boy (II)
Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç
MAKULE (Kelime Kökeni: Arapça maḳūle)
- Çeşit
- Ulam
BİLMEK
-
Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak
Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu
-
Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak
Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - Burhan Felek
- Bir iş yapmaya alışmış olmak, elinden gelmek
-
Tanımak, hatırlamak
Kadıncığım aç. Ben geldim. Bilemedin mi? - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Sanmak, varsaymak, farz etmek
Bir hastanın hastalığına gereken önemi vermesi, doktorun ancak kendini o hasta ile birlikte hasta bilmesi ile sağlanabilir. - Refik Halit Karay
-
Sorumlu tutmak
Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.
-
İnanmak
Bilirim yaşamaz güneşte / Bilirim yaşamaz yan yana aşkla / Ne haksızlık / Ne korku - Necati Cumalı
-
İşine gelmek, uygun bulmak
Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?
-
-a / -e ekli fiillerle yeterlik bildiren birleşik fiiller oluşturur
Anlayabilmek. Gidebilmek. Kapayabilmek. Yazabilmek.
-
Saymak
Teşekkürü borç bilirim.
Ata Sözleri ve Deyimler
- bildiğinden şaşmamak (veya kalmamak)
- bildiğini okumak
- bildiğini yapmak
- bildiğini yedi mahalle bilmez
- bildim bileli
- bilemedin (veya bilemediniz)
- bilir bilmez
- bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
- bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne)
Birleşik Kelimeler: yolbil, değerbilmez, iyilikbilmez, kadirbilmez
KAŞELİ
- Kaşesi olan
- İşverenin, kendisine başkaca bir yükümlülüğü olmadan çalışma süresine göre ücret verdiği kimse
BULMAK
-
Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak
Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor. - Halide Edip Adıvar
- Bir şeyi elde etmek
-
Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek
Paramı buldum.
-
Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek
Şu kuvvetin, cevherin sırrını bulmaya çalışıyorum. - Sait Faik Abasıyanık
- İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek
-
İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak
Kadınlık namına düşündüğüm şeylerin hiçbirini karımda bulamadım. - Ömer Seyfettin
-
Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak
Böylece yılın ortasını bulduk. - Refik Halit Karay
-
Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak
Ben de bunu akıllıca buldum. - Memduh Şevket Esendal
-
Seçmek
Bazen onlara yeni ve güzel kıyafetler buluyor. - Halide Edip Adıvar
-
Sağlamak, temin etmek
Sen otur ye, ben yatarken, kendim bir şeyler bulur, yerim. - Sait Faik Abasıyanık
-
Cezaya uğramak
Eden bulur.
-
Hatırlamak
Bir türlü bulamadım caminin ismini dersem inanır mısınız? - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- bula bula bunu (onu veya bir şeyi veya birini) bulmak
- buldukça bunar (veya bulmuş da bunuyor)
- buldum bilemedim, bildim bulamadım
- bulup buluşturmak
Birleşik Kelimeler: bultak, yolbul, yönbul, ara bulmak
EBABİL (Kelime Kökeni: Arapça ebābīl)
- Sağanlardan, kentler ve açık alanlarda yaşayan, kırlangıca göre kanatları daha uzun ve kavisli bir tür kuş, dağ kırlangıcı (Apus apus)
MAKBUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳbūl)
- Kabul edilen
-
Beğenilen, hoş karşılanan
Kahvenin dibekte dövüleni her zaman daha makbul ve içimi şöhretliydi. - Samiha Ayverdi
- Geçer, geçerli
Ata Sözleri ve Deyimler
- makbule geçmek
- makbul olmak
ŞAKULİ (Kelime Kökeni: Arapça şāḳūlī)
- Çekülle ilgili
- Düşey
ŞEMAİL (Kelime Kökeni: Arapça şemāʾil)
- Dış görünüş
- Huy, karakter
BEŞLİK
-
Beşi bir arada olan
Beşlik cezve.
- Beş tane alabilen
-
Beş birimden oluşan para
On milyonu iki beşlik yapınız.
- Beş para, beş kuruş veya beş lira değerinde olan akçe
Ata Sözleri ve Deyimler
- beşlik simit gibi kurulmak
Birleşik Kelimeler: dokuzaltmışbeşlik, kırkbeşlik, otuzbeşlik, yedialtmışbeşlik, yirmi beşlik, yüzbeşlik
MOZAİK (Kelime Kökeni: Fransızca mosaïque)
- Türlü renklerde, küçük küp biçiminde mermer, taş veya pişmiş toprak parçalarının yan yana getirilmesiyle yapılan resim ve bezeme işi
-
Bu iş için kullanılan mermer parçaları
Mozaikten tapınaklar yapar, tunçtan kaleler, fil dişinden tahtlar kurarmışsın. - Refik Halit Karay
- Tatlı bisküvi parçalarıyla yapılan kakaolu pasta
- İnce kum, çimento ve küçük mermer parçalarından oluşan karışımla döşeme sıvası
- Bu sıvayla yapılan (döşeme, merdiven vb.)
-
Değişik dillere ve kültürlere sahip insan topluluğu
Adları bize kadar gelenlerin bünyelerine dikkat edilirse gerçekten acayip bir mozaik elde edilir. - Ahmet Hamdi Tanpınar
Birleşik Kelimeler: mozaik döşeme, mozaik plaka, cam mozaik
BOZLAK
- Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
-
Bu ezgiyle söylenen, konusu acıklı türkü
Afşar bozlağı.
BAMBUL
- Kurtçuk evresinde ekinlerin kökünü, ergin evrede başakları kemiren, kahverengi, kın kanatlı böcek (Anisoplia austriaca)
Birleşik Kelimeler: bambul otu
MUKOZA (Kelime Kökeni: Latince)
- Sümük doku
OLUŞMA
-
Oluşmak işi, teşekkül
Meşrutiyet Dönemi'nde tiyatro eserlerinin oluşmasında iki önemli etki buluyoruz. - Metin And