Boz ile Başlayan Kelimeler

BOZ ile başlayan 85 kelime bulunuyor. Başında BOZ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Boz kelimesinin anlamı nedir? Boz ile biten kelimeler. İçinde boz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BOZDURULABİLMEK28

14 Harfli Kelimeler

BOZDURULABİLME27

13 Harfli Kelimeler

BOZDURABİLMEK25

12 Harfli Kelimeler

BOZUŞUVERMEK30, BOZULUVERMEK27, BOZUŞABİLMEK25, BOZDURABİLME24, BOZKIRLAŞMAK23, BOZULABİLMEK22, BOZARABİLMEK21

11 Harfli Kelimeler

BOZUŞUVERME29, BOZGUNCULUK27, BOZULUVERME26, BOZUŞABİLME24, BOZKIRLAŞMA22, BOZDURULMAK22, BOZULABİLME21, BOZARABİLME20

10 Harfli Kelimeler

BOZUVERMEK24, BOZUŞUKLUK22, BOZULAŞMAK21, BOZDURULMA21, BOZDURTMAK20, BOZABİLMEK19

9 Harfli Kelimeler

BOZUVERME23, BOZUCULUK21, BOZGUNLUK21, BOZACILIK20, BOZULAŞMA20, BOZDURMAK19, BOZDURTMA19, BOZABİLME18, BOZBAKKAL17

8 Harfli Kelimeler

BOZDOĞAN24, BOZGEVEN24, BOZGUNCU23, BOZÖRDEK22, BOZDURUŞ21, BOZYÜRÜK20, BOZCAADA19, BOZUŞMAK19, BOZDURMA18, BOZAHANE18, BOZKIRLI16, BOZULMAK16, BOZUNMAK16, BOZUKLUK16, BOZLAMAK15, BOZARMAK15

7 Harfli Kelimeler

BOZYAZI19, BOZÜYÜK19, BOZUŞMA18, BOZMACI18, BOZUŞUK18, BOZULUŞ18, BOZUMCA18, BOZARIŞ17, BOZTEPE17, BOZUKÇA17, BOZUMSU17, BOZUNUM16, BOZUNMA15, BOZUNTU15, BOZULMA15, BOZALIK14, BOZARIK14, BOZARMA14, BOZKURT14, BOZLAMA14

6 Harfli Kelimeler

BOZOVA19, BOZGUN17, BOZUCU17, BOZACI16, BOZAYI15, BOZMAK13, BOZKIR13, BOZRAK12, BOZLAK12

5 Harfli Kelimeler

BOZUŞ15, BOZCA14, BOZUM13, BOZUK12, BOZMA12

4 Harfli Kelimeler

BOZA10

3 Harfli Kelimeler

BOZ9

BOZ

[isim]

  • Açık toprak rengi
  • Kül rengi, gri

[sıfat]

  • Bu renklerde olan

[sıfat]

  • Açılmamış, sürülmemiş (toprak)

Birleşik Kelimeler: bozayı, bozbakkal, boz bulanık, bozdoğan, bozgeven, boz madde, bozördek, boz yel, bozyürük

BOZA

[isim]

  • Arpa, darı, mısır, buğday vb. tahılların hamurunun ekşitilmesiyle yapılan koyuca, tatlı veya mayhoş içecek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • boza gibi
  • boza olmak

Birleşik Kelimeler: bozahane

BOZRAK

[sıfat]

  • Rengi boza çalan

BOZLAK

[isim]

[müzik]

  • Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
  • Bu ezgiyle söylenen, konusu acıklı türkü

    Afşar bozlağı.

BOZUK

[sıfat]

  • Bozulmuş olan

    Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu. - Tarık Buğra

  • Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ)

    Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

  • Madenî para, bozuk para

    Hiç olmazsa birkaç kuruş bozuk ver! - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Kötümser, gergin, huzursuz, karışık

    Bozgun sırasında Ankara'da meclisin havası pek bozuktu. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Kızgın, sıkıntılı

    Süleyman'ı adada yüzü o kadar bozuk ve korkunç buldu ki. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bozuk çalmak
  • bozuk plak gibi

Birleşik Kelimeler: bozuk düzen, bozuk para, ağzı bozuk, akidesi bozuk, akordu bozuk, aksanı bozuk, ayarı bozuk, başıbozuk, damarı bozuk, deli bozuk, dili bozuk, fiili bozuk, kanı bozuk, künyesi bozuk, mayası bozuk, niyeti bozuk, sütü bozuk, şirazesi bozuk, tezkiyesi bozuk, tüyü bozuk, çiçek bozuğu

[isim]

[müzik]

  • Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz

BOZMA

[isim]

  • Bozmak işi

[sıfat]

  • Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş

    Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu. - Erhan Bener

Birleşik Kelimeler: esastan bozma, gemi bozma, onluk bozma, usulden bozma

BOZMAK

[-i]

  • Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek

    Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor.

  • Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak
  • Dokunmak, zarar vermek

    Bu yemek midemi bozdu.

  • Geçersiz bir duruma getirmek

    Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun. - Memduh Şevket Esendal

  • Büyük parayı küçük birimlere ayırmak

    Bir milyon lira bozar mısın?

  • Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek

    Düşman ordusunu bozmak.

  • Altını paraya çevirmek, bozdurmak
  • Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek
  • Bağ veya bostanın son ürününü toplamak

    Bostanı bozduk.

  • Kızlığına zarar vermek
  • Biçimini ve kullanılışını değiştirmek

    Eskileri bozuyor; beni, çocuğu giydiriyor. - Ömer Seyfettin

  • Bırakmak, dağıtmak

    Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya sözünü yalana çıkararak küçük düşürmek

    Adamcağızı fena bozdunuz.

[-le]

[mecaz]

  • Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak

    Adamcağız politika ile bozmuş.

[mecaz]

  • Kötü duruma getirmek

Birleşik Kelimeler: yapboz, yazboz, abdestbozan, abdestbozan otu, alaybozan, arabozan, mayabozan, namazbozan, ordubozan, oyunbozan

BOZKIR

[isim]

[coğrafya]

  • Kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız doğal alan, step

    Köyün etrafı çıplak, ümitsizlik verici tepelerle ve bozkırla çevrilidir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: bozkır kedisi, bozkır koyunu, bozkır tavuğu, kutup bozkırı

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

BOZUM

[isim]

  • Bozulma işi, utangaçlık, mahcupluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bozum etmek
  • bozum olmak

Birleşik Kelimeler: bozum havası, bağ bozumu

BOZALIK

[isim]

  • İçinde boza bulunan veya boza dağıtmaya yarayan özel kap

[sıfat]

  • Boza yapmada kullanılan

    Bozalık buğday.

BOZARIK

[sıfat]

  • Bozarmış olan

BOZARMA

[isim]

  • Bozarmak işi

BOZKURT

[isim]

  • Birçok Türk destanında yer alan kutsal hayvan

[isim]

  • Denizli iline bağlı ilçelerden biri
  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

BOZLAMA

[isim]

  • Bozlamak eylemi

BOZCA

[sıfat]

  • Rengi boza çalan

[isim]

  • İşlenmemiş, çalılık toprak, ham tarla
©2025 kelimelen.com