BOYNUZLUTEKE Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BOYNUZLUTEKE harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli BOYNUZLUTEKE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOYNUZ15, BEYKOZ14, BUZLUK13, YOZLUK13, ZEYBEK13, BENZOL12, LEZYON12, ULUBEY12, OYUNTU11, OYUKLU11, TUZLUK11, TOZLUK11, BUNLUK10, KLOZET10, TOYLUK10, UKUBET10, YONTUK10, BUKLET9, KONULU9, OKUNTU9, TONLUK8, YELTEK8, YELKEN8, YEKTEN8

TONLUK

[sıfat]

  • Belli bir ton ağırlığında olan

    Üç tonluk kamyon.

YELTEK

[sıfat]

  • Hercai

YELKEN

[isim]

[denizcilik]

  • Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü

    Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti. - Sait Faik Abasıyanık

  • Yelkenli

    Yelken yarışları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yelken açmak
  • yelken basmak
  • yelken dikmek
  • yelkenleri suya indirmek

Birleşik Kelimeler: yelken balığı, yelken bezi, yelken gemisi, yelken gönderi, yelken iğnesi, yelkenkanat, yelken kulak, yelken yarışı, gabya yelkeni, Latin yelkeni

YEKTEN

[zarf]

  • Birden, birdenbire, ansızın

    Sabunlu elleriyle kapıyı açıp da kâhya kadın, selam sabahtan evvel, yekten ona, Rabia'yı niçin öğleden sonra dersten alıkoyduğunu sorunca şaşırdı. - Halide Edip Adıvar

  • Durup dururken

BUKLET (Kelime Kökeni: Fransızca bouclette)

[isim]

  • Bükülmüş iplik

    Paltom olmadığı için buklet yünden uzun bir ceket örmüştü. - Peride Celal

[sıfat]

  • Bu iplikten dokunmuş (giyecek)

KONULU

[sıfat]

  • Konusu olan, mevzulu

OKUNTU

[isim]

[halk ağzında]

  • Küçük armağanlarla yapılan düğün çağrısı

BUNLUK

[isim]

  • Bunalım, sıkıntı

KLOZET (Kelime Kökeni: Fransızca closette)

[isim]

  • Alafranga tuvalet

TOYLUK

[isim]

  • Toy (I) olma durumu, acemilik
  • Toyca davranış, acemilik

    Gençlik, toyluk yüzünden bazı fena öğütlere kapılmış olabilirim. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • toyluk etmek

UKUBET (Kelime Kökeni: Arapça ʿuḳūbet)

[isim]

[eskimiş]

  • Ceza

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Çok çirkin

YONTUK

[isim]

  • Yontulmuş yer
  • Yontulmuş parça

    Yontukları süpürüp atın.

[sıfat]

  • Yontulmuş olan

    Yontuk kalem.

Birleşik Kelimeler: yontuk düz

OYUNTU

[isim]

  • Oyulmuş bölüm

    Ceketin kol oyuntusu iyi açılmamış.

  • Oyuk, çukur

OYUKLU

[sıfat]

  • Oyuğu olan, oyukları bulunan

TUZLUK

[isim]

  • İçine tuz konulan kap

[anatomi]

  • Atlarda gözün üstündeki, insanlarda köprücük kemiğinin ardındaki çukur yer

[halk ağzında]

  • Otlayan hayvanların tuz gereksinimini karşılamak üzere, öğütülmüş kaya tuzlarının, yağmurdan korunmasını ve hayvanların rahatça yararlanmasını sağlayan üstü kapalı yer

Birleşik Kelimeler: çobantuzluğu, kadıntuzluğu