BORDALAMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BORDALAMA harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli BORDALAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Bordalama ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Bordalama olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BORDA10,
ARAMA
-
Aramak işi, taharri
Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu
- Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi
Ata Sözleri ve Deyimler
- arama yapmak
Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
AROMA (Kelime Kökeni: İtalyanca aroma)
- Hoş koku
ARABA
-
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı
Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır. - Elif Şafak
-
Bu taşıtın aldığı miktarda olan
İki araba saman. Bir araba kömür.
Ata Sözleri ve Deyimler
- araba devrilince yol gösteren çok olur
- araba ile tavşan avlanmaz
- araba kullanmak
- arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
- arabanın tekerine taş koymak
- arabasını düze çıkarmak
Birleşik Kelimeler: araba araba, araba falakası, araba mezarlığı, araba vapuru, bir araba, yaylı araba, at arabası, çöp arabası, domuz arabası, el arabası, kağnı arabası, kira arabası, makam arabası, muhacir arabası, ordövr arabası, öküz arabası, polis arabası, servis arabası, şeytanarabası, tanzifat arabası, taş arabası, tatar arabası, tay tay arabası, top arabası, yarış arabası, yük arabası
BALAR (Kelime Kökeni: Farsça bālār)
- Pedavra
MORAL (Kelime Kökeni: Fransızca morale)
-
Bir insanın ruhsal gücü, manevi güç, maneviyat
Morali bozuk bir insan.
Ata Sözleri ve Deyimler
- moral bulmak
- morali bozulmak
- moralini bozmak
- moral vermek
Birleşik Kelimeler: moral çöküntüsü, moral eğitimi, moral eğitim merkezi
ADAMA
-
Adamak işi
Tamamen ve sadece sana ait olacak ama kendini ona adamanı istemeyecek. - Elif Şafak
AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)
-
Genellikle tahıl saklanan yer
Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar
- Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer
-
Geminin yük koymaya ayrılmış yeri
Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge
Buğday ambarımız Konya.
-
Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek
Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy
- Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık
Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı
DOLAR (Kelime Kökeni: Fransızca dollar)
- Amerika Birleşik Devletleri, Kanada vb. devletlerin para birimi
DRAMA (Kelime Kökeni: Latince)
- Dram
DAMLA
-
Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre
Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar
-
Damlalıkla kullanılan ilaç
Burun damlası. Göz damlası.
-
Kalbe inen inme, felç
Damladan ölmüş.
-
Çok az miktar
Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay
-
Damla biçiminde olan (ziynet)
Damla elmas.
Ata Sözleri ve Deyimler
- damla inmek
- damlaya uğramak
Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası
DAMAR
-
Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. - Peyami Safa
- Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
-
Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı
Zengin bir altın damarı.
- Soy, yaradılış
-
Huy
Cimrilik damarı. Şairlik damarı.
- İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
- Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ
Ata Sözleri ve Deyimler
- damardan girmek
- damarı (veya damarları) kabarmak
- damarı kurusun!
- damarına (veya damarlarına) işlemek
- damarına basmak
- damarına çekmek
- damarına girmek
- damarını bulmak
- damarı tutmak
Birleşik Kelimeler: damar aktarma, damar damar, damardaraltan, damargenişleten, damar görüntüleme, damar sertliği, damar tabaka, damar tıkanıklığı, atardamar, halkalı damar, kılcal damar, orta damar, toplardamar, damarı bozuk, bilek damarı, can damarı, cin damarı, gazel damarı, korku damarı, maden damarı, su damarı, şah damarı, iletken damarlar
DAMAL
- Ardahan iline bağlı ilçelerden biri
DALMA
-
Dalmak işi
Silifke'de dalmaya başladılar ama bir gün, iki gün, on gün, denizde ilaç için olsun tek bir sünger bulamadılar. - Halikarnas Balıkçısı
- Güreşçinin ayaktayken birden eğilerek rakibinin bacaklarını kapması
Birleşik Kelimeler: çift dalma