BOMBALAYIVERMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

BOMBALAYIVERMEK harflerini içeren 7 harfli 46 kelime bulunuyor. 7 harfli BOMBALAYIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAVLIMA17, AYVALIK16, KIVRAMA15, KOVLAMA15, KAVALYE15, VIRLAMA15, VARILMA15, VARAKLI14, VAKARLI14, AKVAREL13, ALAVERE13, BOYAMAK13, BOYLAMA13, BAYILMA13, KARAVEL13, LEBBEYK13, BABALIK12, YALABIK12, AYIRMAK11, AYILMAK11, AYRILMA11, BOKLAMA11, BOLARMA11, BALKIMA11, BAKILMA11, BIRAKMA11, KAYIRMA11, MAYALIK11, OYLAMAK11, YIRLAMA11, YOKLAMA11, YAMALIK11, YAKILMA11, YARILMA11, AROMALI10, AKAMBER10, KAMELYA10, KARYOLA10, MAKROME10, MIRLAMA10, KREMALI9, KARILMA9, MARKALI9, MAMELEK9, MERAKLI9, RAKAMLI9

KREMALI

[sıfat]

  • Kreması olan

    Kremalı pasta.

KARILMA

[isim]

  • Karılmak işi

MARKALI

[sıfat]

  • Markası olan

MAMELEK (Kelime Kökeni: Arapça māmelek)

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

  • Mal varlığı

MERAKLI

[sıfat]

  • Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis

    Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum. - Ahmet Ümit

  • Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan

    Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan (kimse)

[halk ağzında]

  • Kaygılı

    O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... meraklısı (olmak)

RAKAMLI

[sıfat]

  • Rakamı olan, içinde rakam bulunan

    Üç rakamlı sayı.

AROMALI

[sıfat]

  • Hoş kokulu, aromatik

AKAMBER (Kelime Kökeni: Türkçe ak + Arapça ʿanber)

[isim]

  • Özellikle amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen ve misk gibi kokusu olan bir taş
  • Sıcak ülkelerde yetişen bir ağaçtan elde edilen katı, güzel kokulu reçine

KAMELYA (Kelime Kökeni: Fransızca camélia)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Çaygillerden, büyük, beyaz, pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki, Japon gülü, Çin gülü (Camellia japonica)

KARYOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca carriola)

[isim]

  • Üzerine yatak konulup yatılan tahta veya metal ev eşyası

    Babam karyolasında arkası üstü, upuzun yatıyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

MAKROME (Kelime Kökeni: Fransızca macremé)

[isim]

  • Kalın iplikle elde örülmüş iş

MIRLAMA

[isim]

  • Mırlamak işi

AYIRMAK

[-e]

[-i]

  • Bölmek

    Elmayı dörde ayırmak.

[-e]

[-den]

  • Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak

    Çocuklara pastadan biraz ayırdım.

  • Bir yeri bir engelle bölmek

[-den]

  • Birbirinden uzaklaştırmak

[-i]

  • Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek

[-e]

[-den]

  • Seçmek

    Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - Falih Rıfkı Atay

[-i]

[-den]

  • İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak

    Karıyı kocasından ayırmak.

[-i]

[-den]

  • Farklı davranmak, fark gözetmek

    Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım?

  • Bir şey veya yeri, bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, tahsis etmek

    Odayı çocuklara ayırmak.

AYILMAK

[nesnesiz]

  • Sarhoşluk, baygınlık vb. bir durumdan kurtulmak, kendine gelmek

[mecaz]

  • Aklı başına gelip gerçeği görmek

    Ayıldı ve Avrupa haşmetinin tesirini silkeledi üzerinden. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayılıp bayılmak

AYRILMA

[isim]

  • Ayrılmak işi

[fizik]

  • Bir biçmeden geçen beyaz ışığın türlü renklerde görünmesi

Birleşik Kelimeler: ayrılma durumu