BOLŞEVİKLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BOLŞEVİKLİK harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli BOLŞEVİKLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
İŞLEV14,
EKİLİ
-
Ekilmiş olan, mezru
Ekili tarla.
ELLİK
- Eldiven
- Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç
- Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven
İLKEL
-
İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif
Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And
- Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
-
Basit, karmaşık olmayan
Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam
- Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
- Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
- Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilkel kalmak
Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum
KİLLİ
-
İçinde kil bulunan
Killi kütle. Killi şist.
KELİK
- Eski ayakkabı
KELLİ
-
`Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz
Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı
KOLİK (Kelime Kökeni: Fransızca colique)
- Bağırsak, böbrek gibi içi boş organlarda aralıklı duyulan güçlü sancı
OLEİK (Kelime Kökeni: Fransızca oléique)
- Oleik asit
Birleşik Kelimeler: oleik asit
BİLEK
-
Elle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm
Kadın, ağır takılarla yüklü sol bileğini yeşil abajurun altına doğru uzatmış. - Adalet Ağaoğlu
- Güç, kuvvet
Ata Sözleri ve Deyimler
- bileğinde altın bileziği olmak
- bileğine güvenmek
- bileğinin hakkıyla (veya gücüyle veya kuvvetiyle veya zoruyla)
- bilek gibi
Birleşik Kelimeler: bilek damarı, bilek güreşi, bilek saati, demir bilek, tek bilek, ayak bileği, tunç bilekli
BELLİ
-
Beli olan
Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz
Birleşik Kelimeler: karınca belli
-
Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - Asaf Halet Çelebi
-
Belirli, muayyen
Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- belli etmek
- belli olmak
Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz
BELKİ (Kelime Kökeni: Arapça bel + Farsça ki)
-
Olabilir ki, muhtemel olarak
İşte en basit bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Olsa olsa, ya ... ya ..., ihtimal
Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz - Ziya Osman Saba
Ata Sözleri ve Deyimler
- belki de
BELİK
- Saç örgüsü
BLOKE (Kelime Kökeni: Fransızca bloqué)
- Kullanılması önlenmiş, el konulmuş
Ata Sözleri ve Deyimler
- bloke etmek
Birleşik Kelimeler: bloke çek, bloke para
EŞLİK
- Eş olma durumu
-
Birlikte, beraber
Terminale ancak benim eşliğimde gidebildi.
- Belirli bir modeli ile armoni oluşturan ve bir veya birkaç partiye bölüştürülen sesler bütünü
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşlik etmek
İŞKİL (Kelime Kökeni: Arapça işkāl'den)
- Kuruntu