BOLLAŞIVERMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BOLLAŞIVERMEK harflerini içeren 5 harfli 116 kelime bulunuyor. 5 harfli BOLLAŞIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VARIŞ15, VAROŞ15, BRAVO14, BAVLI14, ŞEKVA14, KIVAM13, KOVMA13, OVMAK13, OVALI13, VEBAL13, EMVAL12, MEVLA12, VERME12, VEREM12, VOKAL12, BARIŞ11, BAKIŞ11, BEŞME11, BAŞLI11, EVRAK11, EVLEK11, KRAVL11, KEVEL11, REVAK11, BELEŞ10, BEŞER10, ERBAŞ10, KOŞAM10, KOŞMA10, KAMIŞ10, ŞEBEK10, AŞLIK9, ALKIŞ9, BIKMA9, BAKIM9, BEMOL9, EŞLEM9, EŞMEK9, KIŞLA9, KROŞE9, KARIŞ9, KAŞLI9, KARŞI9, KALIŞ9, MELEŞ9, MAŞER9, OMBRA9, REŞME9, ŞIRAK9, ŞARKI9, AMBER8, BLOKE8, BORAK8, BALLI8, BAROK8, BAREM8, BALKI8, BALIK8, BAKIR8, EŞKAL8, EŞLEK8, KOBRA8, KABLO8, KIRBA8, KIBLE8, KELEŞ8, ŞELEK8, ŞEKER8, ŞEKEL8, ALKIM7, BELEK7, BEKAR7, IRMAK7, KOMAR7, KROME7, KALIM7, KIRMA7, KILMA7, LOKMA7, MORAL7, MOLLA7, MAKRO7, ORALI7, OLMAK7, RAKIM7, ALLIK6, ALLEM6, ALKOL6, AMELE6, ERMEK6, EKLEM6, ELMEK6, EMARE6, EMLAK6, KORAL6, KREMA6, KAMER6, KARLI6, KALEM6, KEREM6, KEMAL6, KEMER6, KEMRE6, KELAM6, KELEM6, LOKAL6, LAMEL6, MARKE6, MELEK6, MELAL6, MEREK6, MERAK6, REMEL6, EKLER5, KELLE5, KELER5

EKLER (Kelime Kökeni: Fransızca éclair)

[isim]

  • İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)

[isim]

  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
  • Ekinlerde başak
  • Külçe biçimindeki şeker

    Şekerin kellesi yetmiş üç kuruştan satılıyor. - Attila İlhan

[teklifsiz konuşmada]

  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek

KELER

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)

Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri

ALLIK

[isim]

  • Al olma durumu

    Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus

  • Kadınların süs için yanaklarına sürdükleri al boya

ALLEM

[isim]

  • `Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak` anlamıyla allem etmek, kallem etmek sözünde geçer

    Nitekim allem ettiler, kallem ettiler, beni buradan mahrum etmek için her şeyi yaptılar. - Necip Fazıl Kısakürek

ALKOL (Kelime Kökeni: Fransızca alcool)

[isim]

[kimya]

  • Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol

[mecaz]

  • Her türlü alkollü içki

    Nefesleri alkol kokan bu kimseler pis paçavralar giyinmişlerdi. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alkol duvarını aşmak

Birleşik Kelimeler: alkolmetre, alkolölçer, asit alkol, etil alkol

AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)

[isim]

  • Gündelikle çalışan işçi

    Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi

ERMEK

[-e]

  • Erişmek

    Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. - Necati Cumalı

  • Kavuşmak
  • Yetişip dokunmak

    Eli tavana ermek.

[nesnesiz]

  • İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek

[nesnesiz]

  • Ürün olgunlaşmak

    Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya - Halk türküsü

[nesnesiz]

[din bilgisi]

  • Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erdiğine erer, ermediğine taş atar

Birleşik Kelimeler: aşermek

EKLEM

[isim]

[anatomi]

  • Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal

Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi

ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))

[isim]

[bilişim]

  • Elektronik posta

EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

EMLAK (Kelime Kökeni: Arapça emlāk)

[isim]

  • Ev, arsa, bahçe vb. taşınamayan mal ve mülklerin ortak adı, taşınmazlar, gayrimenkul

    Eline geçen serveti emlake yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

Birleşik Kelimeler: emlak bürosu, emlak kredisi, emlak vergisi

KORAL (Kelime Kökeni: Fransızca choral)

[isim]

[müzik]

  • Koro için yazılmış dinî ezgi
  • Kaynağı dinî ezgi olan orkestra parçası

[sıfat]

  • Koroyla ilgili

KREMA (Kelime Kökeni: İtalyanca crema)

[isim]

  • Bir tür yumurtalı süt tatlısı
  • Kaymak
  • Kevgirden geçirilmiş sütle koyulaştırılmış çorba

KAMER (Kelime Kökeni: Arapça ḳamer)

[isim]

[eskimiş]

[gök bilimi]

  • Ay

Birleşik Kelimeler: kamer balığı