BOHÇACILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BOHÇACILIK harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli BOHÇACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOHÇA15, AÇICI13, HAÇLI13, BIÇKI12, BIÇIK12, BICIL12, CIBIL12, BOLCA11, BIÇAK11, BALCI11, ACILI10, ALICI10, AKICI10, HAKLI10, ILICA10, KILIÇ10, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇOKAL9, ÇOLAK9, ÇAKIL9, ÇALIK9, ÇALKI9, KAÇLI9, KALCI9, KALIÇ9, LAKÇI9, BALKI8, BALIK8, KABLO8

BALKI

[isim]

  • Ağrı, sancı

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Güzel, süslü, parlak

BALIK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı

    Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • balığa çıkmak
  • balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
  • balık baştan avlanır
  • balık baştan kokar
  • balık kavağa çıkınca

Birleşik Kelimeler: balık adam, balık bilimi, balık çorbası, balıketi, balık eti, balıkgözü, balıkhane, balık istifi, balık kartalı, balıknefesi, balık otu, balık pazarı, balıksırtı, balık sütü, balık tabağı, balık tutkalı, balık unu, balık yağı, balık yemi, balık yumurtası, acı balık, akbalık, alabalık, antenli balık, bıyıklı balık, dikenli balık, kalaybalık, karabalık, sarıbalık, topbaş balık, zırhlı balık, ada balığı, akya balığı, amber balığı, atbalığı, ateş balığı, ay balığı, ayı balığı, balon balığı, berber balığı, cennet balığı, çaça balığı, çarpan balığı, çupra balığı, dil balığı, domuz balığı, dülger balığı, engel balığı, fener balığı, fıçı balığı, flandra balığı, fulya balığı, gölge balığı, gümüş balığı, gün balığı, Güneybalığı, inci balığı, Japon balığı, kadırga balığı, kâğıt balığı, kalkan balığı, kamer balığı, kaya balığı, kayış balığı, kedi balığı, keler balığı, kemane balığı, kılıç balığı, kırlangıç balığı, kiliz balığı, kolan balığı, köpek balığı, kum balığı, kurbağa balığı, kurdele balığı, lodos balığı, marangoz balığı, maymun balığı, mercan balığı, mersin balığı, mürekkep balığı, nisanbalığı, olta balığı, öküz balığı, ördek balığı, pamuk balığı, papaz balığı, pervane balığı, peygamber balığı, pisi balığı, saban balığı, sabun balığı, sandık balığı, somon balığı, şerit balığı, taş balığı, tavuk balığı, testere balığı, ton balığı, torpil balığı, turna balığı, turşu balığı, tütün balığı, uyuşturan balığı, üzgün balığı, yapışkan balığı, yaygı balığı, yayın balığı, yelken balığı, yılan balığı, kemikli balıklar, yassı balıklar, köpek balıkları, mersin balıkları

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Kova ile Koç arasında yer alan takımyıldızın adı

KABLO (Kelime Kökeni: Fransızca câbleau)

[isim]

  • Elektrik akımı iletiminde kullanılan ve yalıtkan bir madde ile sarılı bulunan metal tel

    Konduları elektrik kablolarıyla sarıp sarmalayacağına söz verdi. - Lâtife Tekin

Birleşik Kelimeler: kablo gemisi, anot kablosu

AÇLIK

[isim]

  • Aç olma durumu

    Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat

[mecaz]

  • Kıtlık

[mecaz]

  • Aşırı istek içinde bulunma

    Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
  • açlık çekmek
  • açlık ile tokluğun arası yarım yufka
  • açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
  • açlıktan imanı gevremek
  • açlıktan nefesi kokmak
  • açlıktan ölmek
  • açlıktan ölmeyecek kadar

Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık

AKÇIL

[sıfat]

  • Rengi atmış, ağarmış

    Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi. - Refik Halit Karay

  • İçinde ak renk bulunan

    İçlerinden birisi akçıl kirpiklerini kırpıştırdı, bir ölüm boyasıyla boyanmışa benzeyen dudaklarını kıpırdattı. - Nazım Hikmet

ÇOKAL

[isim]

[eskimiş]

  • Savaşlarda giyilen zırh

ÇOLAK

[sıfat]

  • Eli veya kolu sakat olan (kimse)

    Hırsızları yakalayan genç, mavi gözlü, çolak bir polisti. - Sait Faik Abasıyanık

ÇAKIL

[isim]

[mineraloji]

  • Çakıl taşı

    Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi. - Aydın Boysan

Birleşik Kelimeler: çakıl çukul, çakıl kuşu, çakıl taşı, çakıl yol

ÇALIK

[sıfat]

  • Çarpık

    Ağzı burnu çalık.

  • Verev kesilmiş

    Kumaşın bir yanı çalık.

  • Doğal olmaktan uzaklaşmış, kendi renginden olmayan

    Aklı çalık. Rengi çalık.

  • Adı defterden silinmiş
  • Yüzünde çıban veya yara yeri olan

[halk ağzında]

  • Yan yan giden

    Çalık at.

[isim]

  • Çıban yeri

[isim]

  • Koyunlarda çiçek hastalığı

[isim]

  • Çalgın

Birleşik Kelimeler: çalık kavak, bakır çalığı

ÇALKI

[isim]

  • Çalgıç

[halk ağzında]

  • Tırpan

KAÇLI

[sıfat]

  • Sayısı kaç, hangi sayıdan

    Kaçlı iskambil?

  • Bir kimsenin hangi tarihte doğduğunu, okulu bitirdiğini veya asker olduğunu öğrenmek için kullanılan bir söz

    Bu genç kaçlı?

    Bu doktor kaçlı?

KALCI

[isim]

  • Kal işi yapan kimse

KALIÇ

[isim]

[halk ağzında]

  • Orak

LAKÇI

[isim]

  • Laka veya vernik süren işçi

ACILI

[sıfat]

  • Acı katılmış olan

    Acılı tarhana.

[mecaz]

  • Acısı olan, kederli

    Pek acılı bir geçmişi bulunan roman kahramanım burada bütün dertlerinden kurtulur. - Adalet Ağaoğlu