BODURLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
BODURLAŞTIRMAK harflerini içeren 8 harfli 63 kelime bulunuyor. 8 harfli BODURLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BOŞALTIM16,
ARTIRMAK
-
Artmasını sağlamak, çoğaltmak
Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu. - Reşat Enis
- Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek
- Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek
-
Herhangi bir davranışta ileri gitmek
Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.
KIRTLAMA
-
Kıtlama
Topal, kahvesini kesme şekerle kırtlama içerdi çokluk. - Orhan Kemal
KURTARMA
- Kurtarmak işi
Birleşik Kelimeler: kurtarma aracı, kurtarma gemisi, kurtarma kazısı
TURLAMAK
-
Tur atmak, dolaşmak, dönüp durmak, turalamak
Futbolcular Kuşadası'nda turluyor.
BARKAROL (Kelime Kökeni: Fransızca barcarolle)
- Venedik gondolcularının söz ve müziği önceden yazılmadan içlerinden geldiği gibi söyledikleri şarkı
- Ritmi üç zamanlı müzik eseri
KURTARIM
- Kurtarma işi
OTURAKLI
-
Sağlam, gösterişli
Çoğu dört köşe, kalın, oturaklı olan Arap üslubu minareler o ruhaniliği vermez. - Refik Halit Karay
- Yerinde sağlam duran
- Doğal yapısına, amacına uygun
- Yerinde ve sırasında söylenen, çarpıcı (söz)
-
Saygı uyandıran, ağırbaşlı (kimse)
Seçmenleriniz sizin daha bir oturaklı, daha bir ağırbaşlı, daha bir ölçülü olmanızı isterler. - Haldun Taner
ARDILMAK
- Birisinin sırtına asılmak
- Sataşmak, çatmak
- Musallat olmak, asılmak, takılmak
ALDIRTMA
- Aldırtmak işi
ALDIRMAK
-
Alma işini yaptırmak
Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. - Necati Cumalı
-
Getirtmek
Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. - Cahit Uçuk
-
Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak
Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak.
-
Başkasına kaptırmak
Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet - Emrah
-
Sığdırmak
Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız.
-
Önem vermek, değer vermek
Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz - Enis Behiç Koryürek
BOLARMAK
- Bol duruma gelmek
BULATMAK
- Bulaştırmak
BAKTIRMA
- Baktırmak işi
BATIRMAK
-
Bir şeyin sıvı veya yumuşak bir maddenin içine gömülmesine yol açmak, batmasını sağlamak
Yumuşak lifi alarak kurnaya batırdı. - Cahit Uçuk
- Bir işte kazanç sağlayamaz duruma gelmek
-
Yitirmek
Parasını batırdı.
-
Bir kimseyi çekiştirip iyice kötülemek
Böyle tükürük saçtığına bakılırsa ya politikadan konuşuyor ya birini batırıyordu. - Haldun Taner
-
Kirletmek
Üstünü başını batırmış.
-
Mahvetmek
Ne saklayayım gaflet ettiğimi / Elimle batırmışım gençliğimi - Cahit Sıtkı Tarancı
DARILMAK
-
Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek
Kalenin üzerine top atmadılar bahanesiyle darılmadı mıydı? - Ömer Seyfettin
-
Gücenmek, kırılmak, alınmak, incinmek
Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti. - Nezihe Araz
- Azarlamak, paylamak