[isim]

[hayvan bilimi]

• Sürüngenler sınıfının, yılanlar takımının bir bölümü

[isim]

• İnce pullu, sırtı açık kahverengi, yanları ve karnı beyaz, ortalama 30-40 santimetre boyunda, Marmara ve Ege deniziyle Akdeniz'de bol bulunan bir tür balık (Merluccius merluccius)

[isim]

[biyoloji]

• Blastula

[isim]

• Bulamak işi

• Genellikle üzüm şırasının kaynatılması ile yapılan koyu pekmez

  Atlar, arabalar, dalkavuklar arasında geçen debdebelerle şimdiki kırk paralık bulama, altmış paralık peynir müşterilerine meram anlatmak arasında ne büyük tezat vardı. - Ömer Seyfettin

[isim]

• Dolamak işi

• Giysilerin üstüne giyilen, önü açık bir tür üstlük

• Poşu

  Başıma bir dolama sarıp vardım hocanın durağına. - Turan Oflazoğlu

[mimarlık]

• Çeşitli eserlerdeki barok ve rokoko üslubunda iç içe süsleme motifi

[tıp]

• Tırnak etrafındaki yumuşak bölümlerin, bazen de kemiğin iltihaplanmasından ileri gelen ağrılı şiş

[isim]

[denizcilik]

• Gemi bordalarına, küpeştelerine açılan dörtgen biçiminde delik

[isim]

[denizcilik]

• Bir deniz teknesinin başka bir tekneye, bir iskeleye veya bir rıhtıma yanını vererek yanaşması

Ata Sözleri ve Deyimler

• aborda etmek
• aborda olmak

[zarf]

• Bu yerde

  Bir köylüden burada avlandığınızı duydum. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

• buradayım diye bağırmak

[sıfat]

• Zekâca geri olan (kimse), alık

  Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

• Ahmak, bön

  Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

• Bir şeye aşırı düşkün

  Kibarlık budalası.

[isim]

• Büyük piliç

[isim]

• Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de iki benekli yüzünün üste gelmesi

[argo]

• Aldatmaca

  İnanma kızım, bu hastalıkta bir dubara var. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]

• Ulaşmak işi

  On yedinci yüzyıldan beri Batı Yeni Çağa ulaşma yolundadır. - Falih Rıfkı Atay

[isim]

• Budamak işi

  Ham ağaçları evcile çeviririm, aşı yapmayı bilirim, budamayı bilirim. - Nezihe Araz

[isim]

• Tiyatro veya sinemada en önemli rol

[mecaz]

• Bir işte önemli, etkili olma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

• başrolü oynamak

[isim]

[ticaret]

• Sermaye