BODRUM ile Oluşan Kelimeler (BODRUM Kelime Türetme)
BODRUM harflerinden oluşan 21 kelime bulunuyor. BODRUM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Bodrum kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
BODRUM13
5 Harfli Kelimeler
BODUR11, DORUM10, DOMUR10
4 Harfli Kelimeler
BORU8, BROM8, DORU8, ORDU8, OBUR8, OMUR7
3 Harfli Kelimeler
BOM7, MOD7, BOR6, MOR5, RUM5, ROM5
2 Harfli Kelimeler
BU5, DO5, OD5, OM4, UR3
UR
-
Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon
Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar
Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru
OM
- Kemiklerin toparlak ucu
- Elektrikte iletkenin direnç birimi
MOR
- Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk, menekşe renginin kırmızıya çalanı
-
Bu renkte olan
Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı. - Ayşe Kulin
Birleşik Kelimeler: morkaraman, mormenekşe, morötesi, morsalkım
RUM (Kelime Kökeni: Arapça rūm)
- Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse
- Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan, Roma yurttaşı haklarına sahip olan halk
- Anadolu
Birleşik Kelimeler: Rum ateşi
ROM (Kelime Kökeni: İngilizce rum)
- Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla oluşturulan alkollü sert içki
BU
-
Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz
Hiçbiri bu çocukların eline su dökemez. - Ahmet Ümit
-
En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz
Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi. - Reha Mağden
Ata Sözleri ve Deyimler
- bu abdestle daha çok namaz kılınır
- bu denli
- bu kadar
- bu kadar kusur kadı kızında da bulunur
- bu minval üzere
- buna değdi (idi) buna değmedi (idi) demek
- bunda bir iş var
- bundan
- bundan iyisi can sağlığı
- bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
- bu sıcağa kar mı dayanır?
- bu yana
Birleşik Kelimeler: bu açıdan, bu arada, bu bakımdan, bu cümleden, bu gidişle, bu gözle, bu haysiyetle, bu kabîl, bu meyanda, bu sefer, bu takdirde, bu takım, bu türlü, bu yönden, bu yüzden, bununla beraber, bununla birlikte, işbu, o bu, şu bu
DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)
- Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: do anahtarı
OD
-
Ateş
Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- od yok ocak yok
Birleşik Kelimeler: od ocak
BOR
- İşlenmemiş, taşlık, sert, ekilmemiş (toprak), borak
- Atom numarası 5, atom ağırlığı 10,8, yoğunluğu 2,45 olan, tabiatta bor asidi veya boratlar durumunda bulunan basit element (simgesi B)
- Niğde iline bağlı ilçelerden biri
OMUR
-
Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri, fıkra
Boyun omurları. Bel omurları. Sağrı omurları. Kuyruk omurları.
Birleşik Kelimeler: omurilik, yıldız omurlular
BOM
-
İskambil kâğıdıyla oynanan bir tür oyun
Akşamları Atpazarı'na bakan Altındiş'in kahvesinde bom oynarken gelir, omuz başımda durur, beni seyrederdi. - Sait Faik Abasıyanık
BORU
-
Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir
Soba borusu kazanın içinden geçerdi. - Necati Cumalı
-
Borazan
Ankara'da ilk sabah boru sesinden uyandım. - Ruşen Eşref Ünaydın
Ata Sözleri ve Deyimler
- boru çalmak
- boru değil
- boru mu bu?
- borusunu çalmak
- borusu ötmek
Birleşik Kelimeler: boru ağı, boru akımı, boru askısı, boru bileziği, boru çiçeği, boru hattı, boru kabağı, boru kelepçesi, boru mengenesi, boru paça, boru yolu, kılcal boru, pik boru, plastik boru, profil boru, acemborusu, bağlantı borusu, emzik borusu, fallop borusu, güvenlik borusu, kalk borusu, kalorifer borusu, karavana borusu, nefes borusu, östaki borusu, paydos borusu, pis su borusu, sidik borusu, soluk borusu, su borusu, taharet borusu, ti borusu, u borusu, yağmur borusu, yat borusu, yem borusu, yemek borusu, yuf borusu
BROM (Kelime Kökeni: Fransızca brome)
- Atom numarası 35, atom ağırlığı 79,909, yoğunluğu 2,97 olan, deniz sularında az, bazı göllerde çok miktarda bulunan, kırmızı renkli, pis kokulu, zehirli, sıvı bir element (simgesi Br)
DORU
- Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi koyu renkli olan, yağız (at)
- Kızıl (at donu)
Birleşik Kelimeler: yağız doru, kestane dorusu
ORDU
- Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
-
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü
Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi - Yahya Kemal Beyatlı
-
Bu topluluğun başlıca bölümlerinden her biri
Dördüncü Ordu Karargâhına gidiş, artık bir mabede çıkılıyor gibi baş döndürür. - Falih Rıfkı Atay
- Amaç, nitelik vb. yönlerden benzeyen insanların bütünü
- Çok sayıda insan, kalabalık
Birleşik Kelimeler: ordubozan, ordu donatım, orduevi, ordu komutanı, ordu merkezi, düzenli ordu