BOCALATIŞ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
BOCALATIŞ harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli BOCALATIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BOCA10,
LATA (Kelime Kökeni: İtalyanca latta)
- Dar ve kalınca tahta
-
Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü
Latasının kollarını geçirerek kapıya doğru yürüdü. - Peyami Safa
ATIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṭil)
- Tembel
- İşsiz, aylak
- Etkisiz, işe yaramaz
- Süreduran
ATLI
-
Atı olan
Atlı araba ormanın içinden geçen ince bir yolda çıngırak sesleriyle uzaklaşıyor. - Adalet Ağaoğlu
-
Ata binmiş kimse, süvari
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik - Yahya Kemal Beyatlı
-
Binek atı kullanan (asker veya asker sınıfı)
Biraz sonra da atlı jandarma yetişti. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- atlıya saat olmaz
Birleşik Kelimeler: atlıkarınca, atlı karınca, atlı spor
ATOL
- Mercan adası
ALTI
- Beşten sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 6 ve VI rakamlarının adı
- Beşten bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- altıdan yemek
- altı karış beberuhi
- altı okka etmek
- altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur
Birleşik Kelimeler: altıgen, Altıkardeş, altıparmak, altıpatlar, altı yol
ALTO (Kelime Kökeni: İtalyanca alto)
- Viyola
- Kontralto
LOTA (Kelime Kökeni: Latince)
- Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)
OLTA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Genellikle, bir olta takımının ava hazır bütünü
-
Balık avlamada kullanılan, ucuna çengelli iğne takılı, çoğunlukla naylon tellerden veya at kuyruğu kılından yapılmış iplik
Oltanın ucuna bir şeyler takılmış olmalıydı. - Tarık Buğra
-
Hile, düzen, oyun, yem
Ankara'nın sorumluları bu oltanın yabancısı değillerdi. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- olta atmak
- oltaya düşmek
- oltaya gelmek
- oltaya takılmak
- oltaya vurmak
- oltayı yutmak
Birleşik Kelimeler: olta balığı, olta iğnesi, olta takımı, el oltası
ABAT (Kelime Kökeni: Farsça ābād)
- Bayındır
- Şen, rahat
Ata Sözleri ve Deyimler
- abat etmek (veya eylemek)
- abat olmak
ABLA
- Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi
-
Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın
Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye Abla - Ahmet Muhip Dranas
-
Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II)
Bir akşam gel benimle, gidelim bir sarhoşluk edelim, ablaları şöyle bir dolaşalım. - Memduh Şevket Esendal
- Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz
Birleşik Kelimeler: gelin abla
BALÂ
- Ankara iline bağlı ilçelerden biri
- Yavru, çocuk
TABL (Kelime Kökeni: Arapça ṭabl)
- Davul
TABA (Kelime Kökeni: Fransızca tabac)
- Kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi, tütün rengi
- Bu renkte olan
ATAŞ (Kelime Kökeni: Fransızca attache)
- Tutturgaç
BALO (Kelime Kökeni: İtalyanca ballo)
-
Danslı ve özel giysili gece eğlencesi
Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış. - Mahmut Yesari
Ata Sözleri ve Deyimler
- balo vermek
Birleşik Kelimeler: maskeli balo, kıyafet balosu