BİYOGRAFİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

BİYOGRAFİK harflerini içeren 4 harfli 42 kelime bulunuyor. 4 harfli BİYOGRAFİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "biyografik ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde Biyografik olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FOBİ13, FOYA13, FORA11, KOFA11, YOGA11, YOGİ11, ARİF10, BİGA10, FRAK10, FAİK10, FAKR10, FARK10, GABİ10, GİBİ10, GAYR10, KAFİ10, ARGO9, BOYA9, BAYİ8, GARK8, RİGA8, BORA7, BARO7, ORYA7, ROBA7, BRİK6, BİRİ6, BİRA6, BARK6, BARİ6, BAKİ6, İBRA6, İBİK6, RİYA6, AKOR5, KARO5, ORAK5, OKAR5, ROKA5, KİRA4, KARİ4, RİKA4

KİRA (Kelime Kökeni: Arapça kirāʾ)

[isim]

  • Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar

    Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye. - Çetin Altan

  • Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para

    Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya! - Refik Halit Karay

  • Bu biçimde tutulan taşınmaz

    O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuşken... - Halit Ziya Uşaklıgil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kirada olmak
  • kirada oturmak
  • kiraya vermek

Birleşik Kelimeler: kira arabası, kira bedeli, kira kontratı, kira sözleşmesi, ayak kirası, diş kirası, maden kirası

KARİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāriʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Okuyucu, okur

    Bu kusurlara rağmen Gülistan tercümesi bugünkü hâliyle de Türk karisi için faydalı olmaktan uzak değildir. - Asaf Halet Çelebi

  • Kur'an'ı kurallarına uygun bir biçimde okuyan kimse

RİKA (Kelime Kökeni: Arapça riḳʿa)

[isim]

[eskimiş]

  • Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi

AKOR (Kelime Kökeni: Fransızca accord)

[isim]

[müzik]

  • Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması

KARO (Kelime Kökeni: Fransızca carreau)

[isim]

  • Oyun kâğıtlarının küçük, kırmızı, baklava biçimli benekli olanı, orya

[mimarlık]

  • Betondan yapılmış dört köşe döşeme taşı

    Olmaz, ben bu karonun metrekaresini iki bine döşeyemem. - Muzaffer İzgü

ORAK

[isim]

  • Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin, ot vb. biçme aracı
  • Ekin biçme zamanı

    Orakta köylünün işi çok olur.

  • Ekin, ot vb. biçme işi

    Ot orağından dönen birkaç köylü, omuzlarında uzun tırpanlarıyla geçiyorlardı. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: orak ayı, orak böceği, orak işi, beyinorağı, çalgı orağı

OKAR

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Telli balıkçıl

ROKA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Turpgillerden, yaprakları salata gibi yenen, 20-40 santimetre yüksekliğinde, sebze olarak bahçelerde yetiştirilen, kokulu, bir iki yıllık bir bitki (Eruca sativa)

BRİK (Kelime Kökeni: Fransızca brick)

[isim]

  • İki direkli, seren yelkenli, birkaç top taşıyan gemi

[isim]

[eskimiş]

  • Önde çok yüksek bir oturma yeri, arkada da boylamasına yerleştirilmiş oturacak yerleri bulunan dört tekerlekli, yaylı at arabası

BİRİ

[zamir]

  • Bir tanesi

    Kurşun vınlayarak gidip bahçedeki ağaçlardan birine saplanmıştı. - Ayşe Kulin

  • Bilinmeyen bir kimse

    İhtimal, hırsız Eşref'in hayranlarından biriydi. - Orhan Seyfi Orhon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • biri eşikte biri beşikte
  • biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar

Birleşik Kelimeler: her biri, herhangi biri, hiçbiri

BİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca birra)

[isim]

  • Arpa ile şerbetçi otunun mayalandırılmasıyla yapılan bir içki, arpa suyu

    Masadakilerin kimi rakı, kimi de bira içiyordu. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: bira bardağı, birahane, bira mayası

BARİ (Kelime Kökeni: Farsça bārī)

[zarf]

  • Hiç olmazsa, hiç değilse, o hâlde, öyleyse

    Hepsini at bir yana / Bari o günlerin bana / Şiirini söyle tatlı su - Mustafa Seyit Sutüven

[ünlem]

  • Keşke

    Bu bari doğru çıksaydı, yazarlığıma geçmişte bir ipucu bulacaktım. - Adalet Ağaoğlu

BAKİ (Kelime Kökeni: Arapça bāḳī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sürekli

    Dünyada zaten ne bakiydi? - Ömer Seyfettin

  • Bir şeyden artan (miktar)
  • Öteki

    Kale kapısından yalnız birini açık bırakarak bakilerini örmeye başlamışlardı. - Orhan Seyfi Orhon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • baki kalmak

İBRA (Kelime Kökeni: Arapça ibrāʾ)

[isim]

[hukuk]

  • Aklama, temize çıkarma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibra etmek

Birleşik Kelimeler: ibraname

İBİK

[isim]

  • Horoz, hindi vb.nin tepesinde bulunan kırmızı deri uzantısı

    Çocuğun yüzü ibik gibi kızardı. - Haldun Taner

[anatomi]

  • Bazı kemiklerde bulunan ve kasların tutunmasına yarayan, çizgi durumunda pürtüklü çıkıntı
  • Emzik

[halk ağzında]

  • Köşe, kenar, uç

Birleşik Kelimeler: denizibiği, gaz ibiği, horozibiği, horoz ibiği