BİYOELEKTRONİK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

BİYOELEKTRONİK harflerini içeren 8 harfli 21 kelime bulunuyor. 8 harfli BİYOELEKTRONİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİREYLİK12, BİRLİKTE10, BELİRTEN10, BELİRTKE10, BELİTKEN10, BELİRTİK10, BEKLENTİ10, BEKRİLİK10, İBRETLİK10, YETERLİK10, ELEKTRON9, NEOLİTİK9, NOTERLİK9, NEKROTİK9, ERKİNLİK8, ETKENLİK8, ETKİNLİK8, ELEKTRİK8, KERTİKLİ8, NEKRELİK8, TEKNİKER8

ERKİNLİK

[isim]

  • Erkin olma durumu, serbestlik

ETKENLİK

[isim]

  • Etken olma durumu

[sinema]

[televizyon]

  • Bir ışığın bir duyar katı etkileme özelliği

ETKİNLİK

[isim]

  • Etkin olma durumu, müessiriyet
  • Bir işletmenin, bir kurumun belli bir alandaki eylemi, faaliyet, aktivite

    Her ülkede tiyatro etkinliğinin önemli bir kesimi amatör tiyatrolardan gelir. - Metin And

[felsefe]

  • Fiilde bulunanın, etkin olanın niteliği

[ruh bilimi]

  • Bir canlının iç veya dış uyaranların etkisiyle giriştiği çalışma durumu

[toplum bilimi]

  • İnsanın çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylemi

Birleşik Kelimeler: etkinlik merkezi, aşırı etkinlik, eğitici etkinlik, eğitsel etkinlik, ışın etkinlik, sosyal etkinlik, radyo etkinliği

ELEKTRİK (Kelime Kökeni: Fransızca électrique)

[isim]

[fizik]

  • Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü
  • Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi
  • Bu enerjiden elde edilen aydınlanma
  • Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu

[mecaz]

  • Çarpıcılık, cazibe, canlılık

    Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elektriği kesmek
  • elektriği yakmak
  • elektrik almak
  • elektrik vermek

Birleşik Kelimeler: elektrik anahtarı, elektrik çarpması, elektrik dinamosu, elektrik direği, elektrik düğmesi, elektrik fabrikası, elektrik feneri, elektrik fırını, elektrik fincanı, elektrik kaçağı, elektrik kaynağı, elektrik ocağı, elektrik saati, elektrik santrali, elektrik sayacı, elektrik süpürgesi, elektrik teli, elektrik üreteci, elektrik yayı, elektrik zili, durağan elektrik, pozitif elektrik

KERTİKLİ

[sıfat]

  • Kertiği olan

    Ali bakırı çıkmış, kenarları kertikli bir sahanla getirdiği suyu anasının yanına koydu. - Orhan Kemal

NEKRELİK

[isim]

  • Nekre olma durumu

TEKNİKER (Kelime Kökeni: Almanca Techniker)

[isim]

  • Teknikçi

ELEKTRON (Kelime Kökeni: Fransızca électron)

[isim]

[fizik]

  • Bütün atomlarda bulunan negatif yüke sahip temel parçacık, pozitron karşıtı

Birleşik Kelimeler: elektron akışı, elektron demeti, elektron gazı, elektron lambası, elektron mikroskobu, serbest elektron

NEOLİTİK (Kelime Kökeni: Fransızca néolithique)

[sıfat]

[tarih]

  • Taş Devri'nin son çağı ile ilgili

NOTERLİK

[isim]

  • Noterin görevi veya makamı
  • Noter

NEKROTİK (Kelime Kökeni: Fransızca nécrotique)

[sıfat]

  • Nekroz görünümünde veya durumunda olan

BİRLİKTE

[zarf]

  • Bir arada, beraberce, hep beraber

    Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare - Tevfik Fikret

  • Yanında, beraberinde

    Kitabınızı birlikte getirdiniz mi?

  • Beraber

    Ahmet Vefik Paşa'nın telif tiyatro eserleri yazdığını bilmekle birlikte bunlar elimizde yoktur. - Metin And

Birleşik Kelimeler: birlikte yaşama, bununla birlikte

BELİRTEN

[isim]

[dil bilgisi]

  • Tamlayan

BELİRTKE

[isim]

  • Soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, amblem
  • Bir konu hakkındaki açıklayıcı bilgilerin tümü

    Yalın bir söyleyişin altında hemen hep çözümsüz kalan birtakım belirtkeler göze çarpıyor. - Selim İleri

[dil bilimi]

  • Gösterge

Birleşik Kelimeler: belirtke tablosu

BELİTKEN

[isim]

[mantık]

  • Belitler sistemi