BİTİRİLİVERMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

BİTİRİLİVERMEK harflerini içeren 8 harfli 21 kelime bulunuyor. 8 harfli BİTİRİLİVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EVİRTMEK15, EVRİLMEK15, VERİLMEK15, BİTİRMEK11, BİRLEMEK11, BİLETMEK11, BELİRMEK11, BELİRTME11, BERTİLME11, BERKİTME11, BİRİLERİ10, BİRLİKTE10, BELİRTKE10, BELİRTİK10, İBRETLİK10, ERİTİLME9, İRKİLTME9, İKİLETME9, KİRLETME9, KERTİLME9, METRELİK9

ERİTİLME

[isim]

  • Eritilmek işi

İRKİLTME

[isim]

  • İrkiltmek işi

İKİLETME

[isim]

  • İkiletmek işi

KİRLETME

[isim]

  • Kirletmek işi

KERTİLME

[isim]

  • Kertilmek işi

METRELİK

[sıfat]

  • Uzunluğu herhangi bir metre olan

    Üç metrelik kumaş.

Birleşik Kelimeler: santimetrelik

BİRİLERİ

[zamir]

  • Bazı kimseler

BİRLİKTE

[zarf]

  • Bir arada, beraberce, hep beraber

    Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare - Tevfik Fikret

  • Yanında, beraberinde

    Kitabınızı birlikte getirdiniz mi?

  • Beraber

    Ahmet Vefik Paşa'nın telif tiyatro eserleri yazdığını bilmekle birlikte bunlar elimizde yoktur. - Metin And

Birleşik Kelimeler: birlikte yaşama, bununla birlikte

BELİRTKE

[isim]

  • Soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, amblem
  • Bir konu hakkındaki açıklayıcı bilgilerin tümü

    Yalın bir söyleyişin altında hemen hep çözümsüz kalan birtakım belirtkeler göze çarpıyor. - Selim İleri

[dil bilimi]

  • Gösterge

Birleşik Kelimeler: belirtke tablosu

BELİRTİK

[sıfat]

  • Açık, belli, sarih

İBRETLİK

[sıfat]

  • Ders alınacak nitelikte olan

BİTİRMEK

[-i]

  • Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak

    Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım. - Peyami Safa

  • Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak

    Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu. - Aka Gündüz

  • Onulmaz duruma getirmek, mahvetmek

    Yetişir koştuğum aşkın peşi sıra / Bitirdi beni bu içki, bu kumar - Cahit Sıtkı Tarancı

BİRLEMEK

[-i]

  • Bir etmek, tek duruma getirmek

[din bilgisi]

  • Tanrı'nın birliğini dile getirmek

BİLETMEK

[-e]

[-i]

  • Bileme işini yaptırmak

BELİRMEK

[nesnesiz]

  • Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek

    Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi. - Ayşe Kulin

  • Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek

    Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu. - Orhan Hançerlioğlu

  • İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek

    İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi. - Elif Şafak