BİRİKTİRMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BİRİKTİRMEK harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli BİRİKTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BİTME8,
İRİTE (Kelime Kökeni: Fransızca irrité)
- `Sinirlendirmek, rahatsız etmek` ve tıp alanında `tahriş etmek, kaşındırmak` anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
KERKİ
- Keser
KERTİ
- Kerte
- Bayat (ekmek, et)
TERKİ
-
Eyerin arka bölümü
Avluda terkiden yere atladığında öfkeden kudurmuştu. - Yaşar Kemal
- Binek hayvanının sağrısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- terkisine almak
TEKİR
- Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)
-
Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)
Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı. - Aka Gündüz
İRKME
- İrkmek işi
İRMİK
- Sert buğdaydan elde edilen, taneleri iri, glütence zengin un
Birleşik Kelimeler: irmik helvası, Hint irmiği
İTMEK
-
Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek
Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar
-
Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak
Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. - Halide Edip Adıvar
-
Bulunduğu yerden aşağı düşürmek
Suya itmek. Havuza itmek.
-
Sürüklemek, sevk etmek
Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı. - Ahmet Ümit
-
Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı
Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.
KERİM (Kelime Kökeni: Arapça kerīm)
- Soylu
- Eli açık, cömert
- Allah'ın adlarından biri
KEMİK
-
İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı
Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı. - Peyami Safa
-
Bu sert organdan yapılmış
Kemik tarak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kemiğine (veya kemiklerine) kadar
- kemiğini kurutmak
- kemik atmak
- kemik gibi
- kemiklerini kırmak
- kemikleri sayılmak
- kemikleri sızlamak
Birleşik Kelimeler: kemik bilimi, kemik doku, kemik erimesi, kemik rengi, kemik veremi, kemik yalayıcı, kemik zarı, kuru kemik, tırnaksı kemik, aşık kemiği, atlas kemiği, baldır kemiği, belkemiği, bel kemiği, çekiç kemiği, dirsek kemiği, diz kapağı kemiği, elmacık kemiği, göğüs kemiği, gözyaşı kemiği, incik kemiği, kalbur kemiği, kalça kemiği, kamış kemiği, karaca kemiği, kaval kemiği, kol kemiği, köprücük kemiği, kuyruk kemiği, kuyruk sokumu kemiği, kürek kemiği, lades kemiği, mercimek kemiği, oynak kemiği, ön kol kemiği, örs kemiği, pazı kemiği, saban kemiği, sağrı kemiği, tarak kemiği, tırnak kemiği, topuk kemiği, uyluk kemiği, üzengi kemiği, yılankemiği
MEKİK (Kelime Kökeni: Farsça mekūk)
- El veya otomatik dokuma tezgâhlarında atkı veya argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç
- Oya yapmakta kullanılan, kemik, ağaç veya plastikten, iki ucu sivri, arasından iplik geçecek bir yarığı bulunan küçük araç
- Genellikle karın kaslarının güçlendirilmesi için yapılan beden hareketi
- Uzay gemisi
Ata Sözleri ve Deyimler
- mekik atmak
- mekik dokumak
- mekik gibi
Birleşik Kelimeler: mekik diplomasisi, mekik oyası
RİTİM (Kelime Kökeni: Fransızca rythme)
- Dizem
Birleşik Kelimeler: ritim saz
TERİM
-
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay
- Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
- Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
- Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
- Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had
Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli
BİTKİ
-
Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat
Geniş pencerelerin önünde bakımlı tropik bitkiler var. - İnci Aral
Birleşik Kelimeler: bitki bilimi, bitki bitleri, bitki coğrafyası, bitki nakli, bitki örtüsü, bitki patolojisi, bitki sütü, bitki topluluğu, etli bitki, tropikal bitki, yağlı bitki, anahtar bitkiler, aşağı bitkiler, çiçekli bitkiler, çiçeksiz bitkiler, tallı bitkiler, tohumlu bitkiler, kültür bitkileri, mera bitkileri, salon bitkileri, su bitkileri, süs bitkisi
BİTİK
-
Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamış
Yaşlı ve yaslı kadını, bitik bir hâlde kulübenin köşesinde biraz kımıldanarak buyur etti. - Halikarnas Balıkçısı
-
Kötü, fena
Hoşa gitmeyen cilvelere kalkarlarsa hâlimiz bitiktir. - Haldun Taner
- Yapışık, dolaşık, ekli