BİREYSELLEŞMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

BİREYSELLEŞMEK harflerini içeren 8 harfli 42 kelime bulunuyor. 8 harfli BİREYSELLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BESLEYİŞ16, BELLEYİŞ15, BEKLEYİŞ15, EBELEYİŞ15, BİRLEŞME14, BİLEŞMEK14, BEŞLEMEK14, BEKLEŞME14, YERLEŞİM14, YEŞERMEK14, YERLEŞME14, BİREYSEL13, ŞEBEKLER13, YERLEŞKE13, YERLEŞİK13, BESLEMEK12, EŞELEMEK12, EŞLEKSEL12, EŞLEMELİ12, ELLEŞMEK12, KELLEŞME12, SEYRELME12, YELSEMEK12, BİRLEMEK11, BELİRMEK11, BELLEMEK11, BERELEME11, BELERMEK11, EYERLEME11, EYLEMLİK11, EBELEMEK11, YERİLMEK11, YELLEMEK11, ESMERLİK10, KESELEME10, SERİLMEK10, SEMERELİ10, SEKİLEME10, EKLEMELİ9, ELEKLEME9, İLERLEME9, LEKELEME9

EKLEMELİ

[sıfat]

  • Bitişken

ELEKLEME

[isim]

  • Eleklemek işi

İLERLEME

[isim]

  • İlerlemek işi

    Doğru yolda, seçtiğim bir yolda ilerlemem gerekir. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kademe ilerlemesi

LEKELEME

[isim]

  • Lekelemek işi

[mecaz]

  • Namusa dokunur bir suç yükleme, iftira etme

    Eski müdürlerini her gittikleri yerde olmadık iftiralarla lekelemeye çalışıyorlardı. - Haldun Taner

ESMERLİK

[isim]

  • Esmer olma durumu

    Su hep akıyor, toprak her an biraz daha koyulaşarak esmerliğini buluyordu. - Tarık Buğra

KESELEME

[isim]

  • Keselemek işi

SERİLMEK

[-e]

  • Serme işi yapılmak

    Sanki sedirlerine Bursa ipeklileri serilen bizim odalarımız değildi. - Orhan Seyfi Orhon

  • Bir yere uzanıp yatmak

    Yorgun ve bitkin, korkudan tir tir titrer bir hâlde salın üstüne serildik. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serilip serpilmek
  • serilip yatmak

SEMERELİ

[sıfat]

  • Verimli

    Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı. - Necip Fazıl Kısakürek

SEKİLEME

[isim]

  • Sekilemek işi, teraslama

BİRLEMEK

[-i]

  • Bir etmek, tek duruma getirmek

[din bilgisi]

  • Tanrı'nın birliğini dile getirmek

BELİRMEK

[nesnesiz]

  • Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek

    Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi. - Ayşe Kulin

  • Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek

    Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu. - Orhan Hançerlioğlu

  • İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek

    İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi. - Elif Şafak

BELLEMEK

[nesnesiz]

  • Öğrenip akılda tutmak

    Sözümü dinleyiniz, dediklerimi belleyiniz! - Necip Fazıl Kısakürek

  • Öğrenmek

    Ben yüzme belleyemem mi? - Orhan Kemal

  • Sanmak

    Yumuşak, sabırlı, şefkatli bir insan bellemişsin. - Haldun Taner

[-i]

  • Bel denilen araçla toprağı işlemek, aktarmak

BERELEME

[isim]

  • Berelemek işi

BELERMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Göz, akı iyice belirecek bir biçimde açılmak

EYERLEME

[isim]

  • Eyerlemek işi