[isim]

• Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert

  Matbaanın bulunması, sanat ve kültür olaylarından tüm bireylerin nasiplenmesi yolunu açtı. - Aydın Boysan

• Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri

[mantık]

• Bir türün kapsamı içine giren somut varlık

[ruh bilimi]

• İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert

[toplum bilimi]

• Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert

[isim]

[toplum bilimi]

• Bir kimseyi dış gözlemciler gözünde benzersiz, tek kılan özellikler veya bunların tek biçimi

[felsefe]

• Bireyi benzerlerinden ayıran niteliklerin bütünü

  Sorunları ve titreşimleriyle, çok gelişkin bireyliğiyle bir insan... - Selim İleri

[sıfat]

• Bireyle ilgili olan, bireye özgü olan, ferdî

[sıfat]

• Kişi haklarını savunan (kimse), individüalist

[felsefe]

[toplum bilimi]

• Bireycilikten yana olan, ferdiyetçi, individüalist

[isim]

[felsefe]

• Birey olma olgusu

• Bir kişiyi benzerlerinden ayıran özelliklerin bütünü, ferdiyet

[isim]

[toplum bilimi]

• Bireylerin yararlarını toplumsal yararlardan daha üstün veya daha önemli sayan öğreti, tutum veya politikaların genel adı, ferdiyetçilik, individüalizm

[felsefe]

• Bütüne, genele değil de bireye, tek olana üstünlük tanıyan görüş, ferdiyetçilik, individüalizm

[isim]

[felsefe]

• Türle ilgili bir örneğin bireyde gerçekleşmesi

• Bağımsız kişiliğe varan gelişme süreci

[ruh bilimi]

• Bütünün parçalarından birisinin gelişerek belirgin ve bağımsız bir duruma gelmesi

[sıfat]

[felsefe]

• Tek bir bireyi aşan

• Genellikle fertlerin çevresini aşan, bireylerin bilincinden bağımsız olan

[isim]

• Bireyleştirmek işi

[-i]

• Bireye özgü kılmak, başkalarından ayırmak

[isim]

• Bireyselleşmek işi

[nesnesiz]

• Bireye özgü bir duruma gelmek

[isim]

• Bireyleşebilmek işi

[nesnesiz]

• Bireyleşme ihtimali veya imkânı bulunmak