[isim]

• Arpa ile şerbetçi otunun mayalandırılmasıyla yapılan bir içki, arpa suyu

  Masadakilerin kimi rakı, kimi de bira içiyordu. - Ayşe Kulin

[sıfat]

• Bira yapmakta kullanılan

  Biralık arpa.

[sıfat]

• Bir parça, azıcık

  Biraz yağmur yağdı mı Beyoğlu'nun yaya kaldırımlarında yürüyebilirsen yürü. - Falih Rıfkı Atay

[zarf]

• (bi'raz) Kısa bir süre için

  Uzun etme iki gözüm biraz da bize uğra. - Oktay Rifat

[zarf]

• (bi'raz) Az miktarda

  Yoruluyor ve ne olsa gözler biraz şaşılaşıyor. - Adalet Ağaoğlu

[isim]

• Erkek kardeş

• Masonların birbirlerine verdikleri ad

[ünlem]

• `Ey dost, arkadaş` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

  Aman birader! Üç sene önce bu bende idi. - Ahmet Rasim

[isim]

• Bira yapıp satan kimse

• Çok bira içen kimse

[isim]

• Birader olma durumu

[isim]

• Genellikle bira içilen, aynı zamanda çabuk hazırlanan bazı sıcak veya soğuk yemeklerin de yenildiği yer

  Dün akşam Reha Bey bana oturduğumuz birahanede muharrir Ahmet Rasim Bey'i de tanıttı. - Osman Cemal Kaygılı

[zarf]

• Az sonra

[isim]

• Biracının yaptığı iş

[sıfat]

• Pek az, çok az

  İçeride nereden gelirse gelsin, birinin birazcık benimsenmesinden tedirgin. - Adalet Ağaoğlu

[zarf]

• (bira'zcık) Kısa bir süre

  Birazcık bekleyiniz lütfen.

[isim]

• Birahane işleten kimse

  Parayı birahaneci, meyhaneci gibi adamlara verirsek günah değil. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

• Birahanecinin yaptığı iş