BİNLİK ile Oluşan Kelimeler (BİNLİK Kelime Türetme)
BİNLİK harflerinden oluşan 19 kelime bulunuyor. BİNLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Binlik kelimesinin anlamı nedir? Binlik ile biten kelimeler. İçinde binlik olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
BİNLİK8
5 Harfli Kelimeler
İLKİN5, KİNLİ5
4 Harfli Kelimeler
BİNİ6, BİLİ6, İBİK6, İNİK4, İLİK4, LİNK4
3 Harfli Kelimeler
BİN5, İNİ3, İLK3, İKİ3, KİN3, KİL3, NİL3
2 Harfli Kelimeler
İL2, İN2, Kİ2
İL
-
Ülkenin vali yönetimindeki bölümü, vilayet
İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. - Anayasa
- Şehrin niteliklerini taşıyan büyük yerleşim yeri
- Ülke, yurt
- Eski Türklerde devlet
Birleşik Kelimeler: ilbay
İN
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk
- Mağara
Ata Sözleri ve Deyimler
- in gibi
- İnsan
Ata Sözleri ve Deyimler
- in cin
- in cin top oynamak
- in cin yok
- in misin, cin misin
Kİ (Kelime Kökeni: Farsça ki)
- Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
-
Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz
Siz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz?
- `Öyle, o kadar, o denli` vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz
-
İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz
Kapağı kaldırmış ki sandık bomboş. Bir de ağzıma aldım ki şeker gibi tadı var.
-
İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz
Ama o bir şey yapmamıştı ki onun hiç kabahati yoktu. - Osman Cemal Kaygılı
-
Yakınma, kınama vb. duyguları anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz
O beni sevmez ki! Sana güvenilmez ki!
-
Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz
Acaba gelmez mi ki? Bunu bana bırakırlar mı ki? Acaba ceza verirler mi ki?
- Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi
Birleşik Kelimeler: hâlbuki, vakta ki, kaldı ki
İNİ
- Kayın (II)
İLK
- Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
-
Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni
İnsanı insan yapan duyguların ilkidir aşk. - Necati Cumalı
-
Birinci olarak, en başta
İşte, önüme ilk çıkan kitapçıda, önüme ilk çıkan İngilizce kitaplara bakıyorum. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilk vuran okçudur
Birleşik Kelimeler: ilk adım, ilk ağızda, ilkbahar, ilk bakışta, İlk Çağ, ilk çeyrek, ilk devre, ilk dördün, ilk elden, ilk gençlik, ilk gösteri, ilk göz ağrısı, ilkgüz, ilk kânun, ilk mektep, ilkokul, ilköğrenim, ilköğretim, ilk önce, ilk örnek, ilk planda, ilk sezi, ilk tasarım, ilk teşrin, ilk yardım, ilk yarı, ilkyaz
İKİ
- Birden sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 2 ve II rakamlarının adı
-
Birden bir artık
Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola. - Ayşe Kulin
Ata Sözleri ve Deyimler
- iki ahbap çavuş
- iki arada bir derede (kalmak)
- iki arada kalmak
- iki arslan bir posta sığmaz
- iki at bir kazığa bağlanmaz
- iki ateş arasında kalmak
- iki ayağını bir pabuca sokmak
- iki baş bir kazanda kaynamaz
- iki baştan olmak
- iki cambaz bir ipte oynamaz
- iki cami arasında kalmış beynamaz
- iki çıplak bir hamama yakışır
- iki çift laf (veya lakırtı veya söz) etmek
- iki deliye bir uslu koymuşlar
- iki dinle bir söyle
- iki dirhem bir çekirdek
- iki el bir baş için
- iki eli (birinin) yakasında olmak
- iki eli (kızıl) kanda olsa
- iki eli böğründe kalmak
- iki elim yanıma gelecek
- iki eli şakaklarında düşünmek
- iki eli yanına gelmek
- iki emini bir yemin aralar
- iki gönül bir olunca samanlık seyran olur
- iki gözü iki çeşme
- iki gözü iki çeşme ağlamak
- iki gözüm kör olsun
- iki hırtı bir pırtı
- iki kaptan bir gemiyi batırır
- iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
- iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak
- iki kat olmak
- iki kere iki dört eder
- iki kulak bir dil için
- iki lafı (veya sözü) bir araya getirememek
- iki lakırtı etmek
- iki lakırtıyı bir araya getirmek
- iki ölç, bir biç
- iki rahmetten (veya iyilikten) biri
- iki satır laf etmek (veya konuşmak)
- iki seksen uzanmak
- ikisi bir kapıya çıkmak
- ikisini bir kazana koysalar kaynamazlar
- iki söz bir pazar
- iki testi tokuşunca biri elbet kırılır
- iki tımar bir yem yerine geçer
- iki ucu boklu değnek
- iki ucunu bir araya getirememek
- iki yakası bir araya gelmemek
- iki yakasını bir araya getirememek
Birleşik Kelimeler: iki anlamlı, iki ayaklı, iki başlı, iki bir, ikibuçukluk, iki büklüm, iki canlı, iki cihan, iki cinslikli, iki çenekliler, iki çenetli, ikiçifte, iki dilli, iki düzlemli, iki eşeyli, iki evcikli, iki fazlı, iki geçeli, iki gözüm, iki kanatlılar, iki katlı, iki nokta, iki paralık, iki parmaklı, iki şekilli, ikitek, iki tek, ikitelli, iki terimli, iki yaşamlı, ikiyüzlü, iki yüzlü, ikide bir, ikide birde, beş iki, bir iki, üç iki, onikitelli, yetmiş iki millet
KİN (Kelime Kökeni: Farsça kīn)
-
Birine karşı duyulan öç alma isteği, garaz
Adımız miskindir bizim / Düşmanımız kindir bizim - Yunus Emre
Ata Sözleri ve Deyimler
- kin bağlamak
- kin beslemek (veya tutmak)
- kin duymak
- kin gütmek
Birleşik Kelimeler: deve kini
KİL (Kelime Kökeni: Farsça gil)
- Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak
Birleşik Kelimeler: kil taşı, arı kil, lekeci kili
N
- Azot elementinin simgesi
İNİK
-
İnmiş, indirilmiş
Pencere perdeleri hep inikti. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: inik deniz
İLİK
- Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
- Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku
Ata Sözleri ve Deyimler
- iliği kemiği donmak
- iliği kemiği ısınmak
- iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
- iliğine (veya iliklerine) kadar
- iliğine kadar ıslanmak
- iliğini kemirmek
- iliğini kurutmak
- ilik gibi
- iliklerinde duymak
Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği
LİNK
- Atın eşkin yürüyüşü
- İlişim
Birleşik Kelimeler: link hattı, radyolink
İLKİN
-
Başta, başlangıçta, önce, iptida
Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu
KİNLİ
- Kindar
BİN
- Dokuz yüz doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 1000 ve M rakamlarının adı
- On kere yüz, dokuz yüz doksan dokuzdan bir artık
-
Pek çok, çok sayıda
En nihayet bin güçlükle ancak küçük parçalar hâlinde imha edilebilmiş. - Ahmet Kabaklı
Ata Sözleri ve Deyimler
- bin bilsen de bir bilene danış
- bin can ile
- bin derde deva
- bin dereden su getirmek
- bin dost az, bir düşman çok
- bini aşmak
- bini bir paraya
- binin yarısı beş yüz (o da bizde yok)
- bin işçi, bir başçı
- bin kalıba girmek
- bin nasihatten bir musibet yeğdir
- bin ölçüp bir biçmeli
- bin pişman olmak
- bin tarakta bezi olmak
- bin tasa (veya merak) bir borç ödemez
- bin yaşa!
Birleşik Kelimeler: binbaşı, binbir, bindallı, binkat, bin kere, bin kez, bin türlü, binyıl, binde bir