BİLGİLENDİRİŞ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

BİLGİLENDİRİŞ harflerini içeren 4 harfli 52 kelime bulunuyor. 4 harfli BİLGİLENDİRİŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GİŞE11, GİDİ10, GİBİ10, BİŞİ9, BREŞ9, DİŞİ9, İBİŞ9, BİDE8, DEBİ8, ERGİ8, GİNE8, GREN8, GRİL8, GERİ8, İLGİ8, RİNG8, ERİŞ7, EŞLİ7, İNİŞ7, İŞLİ7, ŞİİR7, ŞİLE7, ŞERİ7, ŞENİ7, BİRİ6, BİNİ6, BİLİ6, BİLE6, BERİ6, BELİ6, BERN6, DİRİ6, DİNİ6, DİNE6, DREN6, DERİ6, DİLİ6, DENİ6, DELİ6, İNDİ6, İDİL6, İBRE6, İBNE6, NEBİ6, ERİN4, ERİL4, ENLİ4, ENİR4, ELLİ4, İRİN4, İLLİ4, İLLE4

ERİN

[sıfat]

  • Ergen

ERİL

[sıfat]

[dil bilgisi]

  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

ENLİ

[sıfat]

  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk

ENİR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir tür yaban mersini

ELLİ

[isim]

  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 50 ve L rakamlarının adı

[sıfat]

  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]

  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli

İRİN

[isim]

  • Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat

İLLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿillī)

[sıfat]

[eskimiş]

[felsefe]

  • Nedensel

İLLE

[zarf]

[halk ağzında]

  • İlla

Birleşik Kelimeler: ille velakin

BİRİ

[zamir]

  • Bir tanesi

    Kurşun vınlayarak gidip bahçedeki ağaçlardan birine saplanmıştı. - Ayşe Kulin

  • Bilinmeyen bir kimse

    İhtimal, hırsız Eşref'in hayranlarından biriydi. - Orhan Seyfi Orhon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • biri eşikte biri beşikte
  • biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar

Birleşik Kelimeler: her biri, herhangi biri, hiçbiri

BİNİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Binme işi

    Bu hayvan biniye gelmez.

  • Kapı, dolap vb. şeylerin, kanatları kapandığında kalan aralığı örtebilmek için bu kanatların kenarına çakılan çıta

BİLİ

[isim]

  • Bilgi

BİLE

[bağlaç]

  • Da, de, dahi

    Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu

[zarf]

[eskimiş]

  • Birlikte

    Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal

[zarf]

  • Üstelik

    Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat

BERİ

[isim]

  • Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı, öte karşıtı

    Biraz beriye geliniz.

[sıfat]

  • Bu uzaklıkta bulunan

    Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var. - Sait Faik Abasıyanık

[edat]

  • -den bu yana

    Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk. - Abidin Dino

Birleşik Kelimeler: enberi, çekberi, deminden beri, gelberi, günberi, öteberi, öteden beri, tez beri, yerberi, öteden beriden, ötesi berisi, öteye beriye

BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)

[edat]

[eskimiş]

  • Evet

DİRİ

[sıfat]

  • Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı

    Duydum, görmedimse de hortlayan ölüleri / Fakat hortlak diriden kimin vardır haberi? - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Güçlü, zinde

    Diri bir adam.

  • Solmamış, pörsümemiş

    Diri çiçek. Diri yaprak.

  • Gereği kadar pişmemiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • diri kalmak

Birleşik Kelimeler: diri diri, diri örtü