BİLEYEZMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BİLEYEZMAK harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli BİLEYEZMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ZEYBEK13, BEZMEK12, ZEMBİL12, BEZELİ11, İLKYAZ11, KAZİYE11, BAKİYE10, BEYLİK10, BELİYE10, EZİLME10, İZLEME10, BİLMEK9, BİLEME9, MALİYE9, YEMLİK9, YELMEK9, AKLİYE8, EBELİK8, KABİLE8, EKİLME7, EMEKLİ7, KELİME7, MELİKE7

EKİLME

[isim]

  • Ekilmek işi

EMEKLİ

[sıfat]

  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli

[isim]

  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli

KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)

[isim]

  • Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat

    Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelimeleri tartarak konuşmak
  • kelimenin tam anlamıyla

Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi

MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın hükümdar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Padişah karısı

Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi

AKLİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳliyye)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu

    Akliye hekimi.

  • Akıl hastalıkları ile ilgili hastane bölümü

[felsefe]

[toplum bilimi]

  • Akılcılık

EBELİK

[isim]

  • Ebe olma durumu
  • Ebenin yaptığı iş
  • Çocuk oyunlarında ebe olma durumu

    Ebe sendin, yaklaş da gözlerini bağlayayım, ebelikten kolay kolay yakayı sıyıramazsın. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: dil ebeliği, laf ebeliği, söz ebeliği

KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Boy (II)

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç

BİLMEK

[nesnesiz]

  • Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak

    Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu

[-i]

  • Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak

    Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - Burhan Felek

  • Bir iş yapmaya alışmış olmak, elinden gelmek
  • Tanımak, hatırlamak

    Kadıncığım aç. Ben geldim. Bilemedin mi? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Sanmak, varsaymak, farz etmek

    Bir hastanın hastalığına gereken önemi vermesi, doktorun ancak kendini o hasta ile birlikte hasta bilmesi ile sağlanabilir. - Refik Halit Karay

[-i]

  • Sorumlu tutmak

    Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.

  • İnanmak

    Bilirim yaşamaz güneşte / Bilirim yaşamaz yan yana aşkla / Ne haksızlık / Ne korku - Necati Cumalı

[-i]

  • İşine gelmek, uygun bulmak

    Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?

  • -a / -e ekli fiillerle yeterlik bildiren birleşik fiiller oluşturur

    Anlayabilmek. Gidebilmek. Kapayabilmek. Yazabilmek.

[-i]

  • Saymak

    Teşekkürü borç bilirim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bildiğinden şaşmamak (veya kalmamak)
  • bildiğini okumak
  • bildiğini yapmak
  • bildiğini yedi mahalle bilmez
  • bildim bileli
  • bilemedin (veya bilemediniz)
  • bilir bilmez
  • bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
  • bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne)

Birleşik Kelimeler: yolbil, değerbilmez, iyilikbilmez, kadirbilmez

BİLEME

[isim]

  • Bilemek işi

    Gönül, daha birçoklarının bu enstitüde kabiliyetlerini bilemesini istiyor. - Haldun Taner

MALİYE (Kelime Kökeni: Arapça māliyye)

[isim]

  • Kamu ile ilgili işlerin yürütülmesi için gerekli gelirleri ve harcanan paraları düzenleyen kuralların bütünü

    Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır. - Anayasa

  • Konusu bu kuralları incelemek olan bilim dalı
  • Devlet gelir ve giderlerini yöneten kuruluş

    Maliyede çalışıyor.

YEMLİK

[isim]

  • Hayvanlara yem verilen yer veya kap

    Bir avuç arpa fazla atar yemliğine, bir kamçı eksik vurur. - Abbas Sayar

[sıfat]

  • Yem için ayrılan

    Yemlik ot.

[mecaz]

  • Rüşvet, arpalık

[mecaz]

  • Karşılıksız geçim sağlanan yer veya kimse

[argo]

  • Kumarda kandırılıp parası alınan kimse

Birleşik Kelimeler: yemlik arpa

YELMEK

[-e]

[halk ağzında]

  • Aceleyle, telaşlı bir biçimde koşmak

BAKİYE (Kelime Kökeni: Arapça baḳiyye)

[isim]

[eskimiş]

  • Artık, artan, kalan, geri kalan şey

    Hastanelerde boş yatak kalmamış, çoğunda ikişer kişi, bakiyesini bahçeye yatırıyorlar. - Attila İlhan

  • Kalıntı

    Bunun bir eski ev değil, dünyayı terk etmişlere mahsus bir manastır bakiyesi olduğunu anlardım. - Abdülhak Şinasi Hisar

[ekonomi]

  • Alacak ve borçlar arasındaki fark

BEYLİK

[isim]

  • Bey olma durumu

[sıfat]

  • Herkesin kullandığı, herkesin bildiği

    Çaresiz yine güneyde beylik bir tatil köyüne gideceğiz. - Haldun Taner

[sıfat]

  • Basmakalıp

    Aramızdaki konuşmalar, beylik konuşmalar sınırını aşmamıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]

  • Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî
  • Bir tür küçük ve ince asker battaniyesi

[mecaz]

  • Rahat yaşama

[tarih]

  • Merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke, emîrlik, emaret, mirlik

    Sonunda bütün bu beylikler Osmanlı İmparatorluğu'nun bayrağı altında toplandı. - Cahit Uçuk

[eskimiş]

  • Hükûmet

    Beylikten alacaklı olmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beylik çeşmesinden su içme
  • beylik fırın has çıkarır

Birleşik Kelimeler: beylik söz, beylik tabanca, ağabeylik, derebeylik, külhanbeylik, uç beyliği

BELİYE (Kelime Kökeni: Arapça beliyye)

[isim]

[eskimiş]

  • Felaket, keder, tasa

    Sebep hep sensin, o zaman muvafakat edeydin belki bu beliyeler başıma gelmezdi. - Sermet Muhtar Alus